Anaokulu çağındaki çocuklar yaşları itibariyle etraflarını keşfetmek, kendi başlarına neler yapabileceklerini görmek, aile, öğretmen veya arkadaşlarının gözüne girebilmek için bazen farklı ve yetişkinleri kızdıran davranışlar yaparlar. Peki ya anne babalar çocuklarının istenmeyen davranışlarıyla nasıl baş edebilir?

Anaokulu çağı çocuklarının daha büyük çocuklara göre hareketli olması nedeniyle sağı solu kurcalamasının normaldır. Bazen çocukların hayatlarında önemli olaylar yaşanır. Yeni kardeşin doğması, anne-babanın boşanması, bir tanıdığın ölümü, kazalar, istismar, şiddet gibi…

Çocuk bu tür zor olaylara şahit olduğunda endişeleri artar, strese girer ve buna bağlı olarak istenmeyen davranışlarda artış olabilir. Böyle bir durum yaşandığında bazen ebeveynler çocuklarını terbiye etme konusunda suçluluk hissedebilirler. Ancak nedeni her ne olursa olsun bir çocuğun davranışları sınıftaki eğitimi veya evdeki düzeni sık sık aksatıyorsa, diğer çocukların öğrenmelerini engelliyorsa, çocuğun kendisi veya başkası için tehlike oluşturuyorsa, çocuk bilerek çevreye zarar veriyorsa o davranış istenmeyen davranış olarak görülebilir. Bu davranışlar saldırganlık, yalan söyleme, hile yapma, yaşına uygun olmayan davranışlarda bulunma, sık sık yetişkinlere karşı gelme, okuldan kaçma gibi davranışlar olabilir. İstenmeyen davranışları ilk fark ettiğimizde anne baba ve öğretmen olarak bu davranışlara doğru müdahale etmemiz çok önemlidir. Aksi takdirde, istenmeyen davranışlar ilerleyen yaşlarda daha farklı ve ciddi problemlere yol açabilir.”

Çocukların istenmeyen davranışlar yapmasını önlemek, istenmeyen davranış yaptığında ise bunu düzeltmek için yapılması gereken teknikleri şu şekildedir

TAKDİR ETME

“Anne baba olarak gözümüzü dört açmalı ve çocuklarımızın yaptığı olumlu davranışları fark etmek ve bunları takdir etmek için çaba göstermeliyiz. Çocuğumuz iyi bir davranışta bulunduğunda onu takdir etmek olumlu davranışları arttırır istenmeyen davranışları azaltır. Çocuğumuzu takdir ederken bunu içten yapmak da oldukça önemlidir.”

GÖRMEZDEN GELME

“Çocuk istenmeyen davranış sergilediğinde veya hemen sonrasında çocuğa ne olumlu ne de olumsuz hiçbir karşılık verilmemelidir. Yani istenmeyen davranış devam ettikçe anne babanın çocukla her türlü iletişim yolunu kapatmasıdır. Görmezden gelme tekniğini kullanırken şu çok önemlidir. Yaralanmaya yol açabilecek hiç bir tehlikeli davranış görmezden gelinmemelidir. Çocuğun sağlığı söz konusu olduğunda anne baba anında müdahale etmelidir.”

ARA VERME

“Bazen çocuğun bulunduğu ortamdaki bir şey veya bir kişi çocuğun istenmeyen davranışının sürmesine neden olabilir. Ara verme, çocuğun istenmeyen davranışlarını durdurmak ve çocuğu istenmeyen davranışı ortaya çıkaran ortamdan uzaklaştırmak için uygulanır. Ara verme, çocuğu istenmeyen davranışı yaptığı ortamdan uzaklaştırıp onu fazla oyuncak, eşya, kişi olmayan, sessiz bir ortama götürüp belli bir süre orada kalmasını sağlayarak uygulanmalıdır. Ara vermek için çocuğun kendi odasını kullanmamalıyız. Çocuk başka bir odaya gönderildiğinde orada en fazla 3 ya da 4 dakika yalnız kalmalıdır. Çocuğu asla korkutucu, karanlık, dar, havasız bir yere göndermemeli ve asla üzerine kapıyı kilitlememeliyiz. Ara vermenin uygulandığı oda güvenli olmalı ve kapısı mutlaka açık kalmalıdır. Anne baba çocuğa hangi durumda, ne yaparsa onu başka bir odaya göndereceklerini, ara vermenin nerede uygulanacağını ve ne kadar süreceğini açık bir şekilde önceden anlatmalıdır. Hem çocuğun hem de anne babanın ara verme kurallarına uyması oldukça önemlidir. Çocuk eğer 3 dakikalığına başka bir odaya gönderilmiş ise çocuk pişman olduğunu bir daha yapmayacağını söylese bile 3 dakika dolmadan çocuğun o odadan ayrılmasına izin verilmemelidir. Ara verildiğinde çocuğa görmezden gelme uygulanmalıdır. Tehlikeli, güvenli olmayan davranışlar ve çocuğun ara vermeden kurtulmaya dönük davranışları hariç tüm davranışları görmezden gelinmelidir.”

DAVRANIŞ GRAFİĞİ OLUŞTURMA

“Örneğin çocuğumuz sık sık kardeşi ile kavga ediyor ve oyuncaklarını paylaşmıyorsa bu davranışı değiştirmek için davranış grafiği oluşturabiliriz. Hedef davranışı çocuğumuzla oturup belirleyebiliriz. Hedef davranışı olumlu cümlelerle ifade etmemiz gerektiğini unutmamalıyız. Yani “artık kardeşine vurmamak” yerine hedefimizi “oyuncaklarını kardeşinle paylaşmak ve birlikte güzelce oynamak” olarak koyabiliriz. Çocukla birlikte haftalık bir takvim hazırlanabilir çocuğun rahat görebileceği bir yere asılır. Ebeveyn gün içerisinde çocuğun kardeşine davranışlarını gözler, çocukla ve kardeşle konuşur. Eğer çocuk o gün kardeşi ile oyuncaklarını paylaşmış ise takvimin ilgili yerine gülen bir yüz çizilir. Paylaşmamış ve birlikte oynamamışlarsa o güne üzgün bir yüz çizilir. Çocuk bir hafta içinde kaç tane gülen yüz kazanırsa ödülü hak edeceği üzerinde konuşulur. Ödülün ne olacağına karar verirken çocuğun fikri mutlaka alınmalıdır. Kazanılan gülen yüzler her hafta mutlaka sayılmalı ve çocuk hedefi tutturmuş ise ödül ertelemeden zamanında verilmelidir. Zaman içerisinde çocuğun toplaması gereken gülen yüz hedefi arttırılabilir. Böylece çocuğun iyi bir şeyler yapması için çaba göstermesini ve hedefe ulaşması için gayret etmesini sağlanmış oluruz.”