İnsan beyni sembollerle düşünen bir organdır. Sembolik düşünce sembolik dili oluşturur ve özellikle bilinçaltı bilgiler bu şekilde ifade edilir. Sembolik dilin tipik aktörleri hayvanlardır. Bu yüzden çocuklukta yaşanan olayların sebep olduğu bilinçaltı çatışmalar çoğu zaman kendisini hayvan korkularıyla dile getirir. Kedi, köpek, yılan, böcek, örümcek, kuş, fare fobileri en yaygın fobilerdir.
Kedi Yaygın Bir Fobi Nesnesidir
Kedi korkusu özellikle kadınlarda görülen bir spesifik fobidir. Kediyle karşılaşıldığında yaşanan aşırı korku, panikleme ve huzursuzlukla kendini belli eder. Kişi kediyle karşılaşınca bir tehdit ve tehlike algısı içine girer, çarpıntı, titreme, soğuk terleme, ateş basması ve aşırı gerginlik gibi fiziksel tepkiler verir, o ortamı bir an önce terk etmek ister. Kedi görünce verilen tepki bazen çığlık atma, masalara çıkma gibi çok şiddetli ve abartılı seviyelere ulaşabilir. Kimi kedinin pisliğinden, kimi tüylerinden, kimisi de tırmalamasından huylanır. Kedi korkusu olanlarda köpek, kuş, böcek gibi hayvanlardan korkma da yaygındır. Bazen de kediden korkulur köpekten korkulmaz. Mesela bazı kadınlar kediye yaklaşamazlar ama evlerinde köpek besleyebilirler.
Kedi korkusunda özellikle anneyle yaşanan bilinçaltı çatışmaların veya anneyi yanlış algılamaların etken olduğunu görüyoruz. Baskıcı, dominant, otoriter, sert ve disiplinli annelerin çocuklarında kedi korkusu gelişebiliyor. Aslında korkulan kedi değildir. Kedi, sadece bilinçaltında yaşanan otorite korkusunun bir tetikleyicisidir.
Tedavisi Çok Kolay
Kedi fobisinde EMDR yöntemi çok kısa sürede sorunu halletmektedir. Bu yöntemde kişinin kedi karşısında yaşadığı duyguları, düşünceleri ve bedensel tepkileri analiz ederiz. Bu analizden hareketle hangi travmatik yaşantıların bu fobiyi oluşturduğunu belirleriz. Sonra sırasıyla geçmiş yaşantılara ve kediye duyarsızlaştırma çalışması yaparız. Eğer kedi korkusu kediyle yaşanan herhangi bir olayla mesela kedi tırmalamasıyla oluşmuşsa tedavisi çok çok kısa hatta iki üç seansta yapılabilmektedir. Ancak fobinin altında daha kompleks bir travmatik örüntü varsa bu süre biraz uzar, ama sonuçta mutlaka tedavi edilmiş olur.
EMDR Terapisi Nasıl Uygulanır?
EMDR terapisinde 8 aşamalı, üç yönlü (geçmiş, şimdi, gelecek) bir protokol uygulanır. Hedef, geçmişte yaşanan anıların yeniden işlenerek duyarsızlaşmanın sağlanması, bugünkü semptomların tedavisi, danışanın gelecekte karşılaşacağı benzer sorunlar karşısında, kazandığı olumlu inanç ve duyguların geliştirdiği yeni bakış açısının yönlendirdiği davranışları gösterebilmesidir.
EMDR Protokolü
Danışan Geçmişi: Semptomlar ve sorunların kaynağı olan anılar ve gelecekle ilgili hedefler belirlenir ve tedavi planı oluşturulur.
Hazırlık: Danışan EMDR hakkında bilgilendirilir, işlemlemeye hazır hale getirilir.
Değerlendirme: Terapist, danışanın hedef anıyı temsil eden resmi, bu resimle ilgili bugünkü negatif inancını ve duygularını, bedenindeki hislerini ve yerini ve arzuladığı pozitif inancını belirlemesine yardımcı olur.
Duyarsızlaştırma: Bu aşamaya danışanın anıyı temsil etmek üzere seçtiği resme odaklanması, negatif inancını düşünmesi, negatif duygularını yaşaması ve tüm bunların bedeninde yarattığı değişimi hissetmesi ile başlanır. Ardından danışan zihnini serbest bırakır. İçeriğini veya nereye doğru gittiğini kontrol etmeden zihninden geçen herşeyin farkına varır.
Danışan işlemleme sırasında terapistin iki yöne hareket ettirdiği parmağını gözleriyle takip eder. Danışanının zihninden geçenlere ve göz hareketlerine aynı anda dikkatini vermesinin, beynin sağ ve sol yarımküresini ilişkiye geçirdiği düşünülmektedir.
Beyin, yaşantılardan gelen bilgiyi REM uykusu (Hızlı Göz Hareketli Uyku) sırasında işler. EMDR’de uygulanan çift yönlü göz hareketlerinin benzer bir fizyolojik etkiyi, uyanıkken sağlayabildiği öngörülmektedir. Aynı zamanda, çift yönlü işitsel uyarım, çift yönlü dokunma gibi farklı uyarımlardan da yararlanılmaktadır.
Terapist her setten sonra, danışana zihninden geçenleri sorar, işlemlemeyi kontrol eder ve tüm süreçte danışana rehberlik eder. Anı ve danışanın kendisi ile ilgili pozitif düşünce ve inançları (örn: Elimden gelen herşeyi yaptım) arasında bağlantı kuruluncaya ve anı daha az rahatsızlık verir hale gelinceye kadar işleme sürdürülür.
Yerleştirme: Danışanın pozitif inancını pekiştirmek amacıyla setler uygulanır.
Beden Tarama: Danışanın bedenini taraması ve rahatsızlık veren bir duyum varsa işlenmesi sağlanır.
Kapanış: Terapist danışana geribildirimde bulunur, gerektiğinde rahatlatacak bazı teknikleri uygular, seanstan sonra neler olabileceğini anlatır. Psikolojik tepkileri hakkında kısa notlar almasını ister.
Yeniden Değerlendirme: Bir önceki seansın değerlendirilmesi yapılır. Terapist önceki seansta ulaşılmış pozitif sonuçların yerleşip yerleşmediğini kontrol eder. Ayrıca danışandan gelen yeni verileri değerlendirir. Bu değerlendirmeler sonucunda işlemleme süreci devam eder veya diğer anılarla çalışılmaya başlanır.
İşlenmemiş, geçmiş ve yakın zaman anı veya anıların işlenmesi tamamlandığında bugünkü rahatsızlık veren semptomlar da büyük ölçüde kaybolur. Yine de her bir semptom tekrar taranır ve gerekirse işlenir. Böylece protokolün Geçmiş ve Bugün aşamaları tamamlanır ve Gelecek aşamasına gelinir.
Terapist danışandan daha önce belirlenmiş, işlevsel olmayan tepkileri harekete geçiren her bir güncel tetikleyici durum için arzu ettiği davranışları belirtmesini ister. Terapist ve danışan beraber arzu edilen davranışların sergilendiği senaryolar hazırlar. Danışan bu senaryoları adım adım hayalinde yaşar ve rahatsızlık veren noktalarla karşılaşılırsa işlenir. Gerekirse danışana yeni bilgi ve beceriler kazandırılır. Böylece danışanlar daha önce sorun yaşadıkları durumlarla başetmeye hazır hale gelirler.
EMDR Ne Kadar Sürer?
EMDR terapi literatüründe ‘kısa süreli terapiler’ grubunda yer alır. EMDR tedavisinin ne kadar süreceği sorunun tipi, danışanın bugünkü yaşam koşulları, önceki travmaların sayısı ve etkisi ile bağlantılıdır. Her kişinin bilgileri kendi değerleri ve deneyimleri doğrultusunda kendine has bir biçimde işlemesi de süreyi etkiler.
EMDR’nin Etkinliği Kanıtlandı mı?
Sayıları 20’ye yakın kontrollü araştırma sonucunda EMDR’nin danışanların çoğunluğunun travma sonrası stres semptomlarını etkili bir biçimde azalttığı veya yok ettiği, genellikle psikolojik sorunları ile bağlantılı olan semptomlarda da (endişe gibi) azalma sağladığı görülmüştür. EMDR birçok uluslararası sağlık ve devlet kurumu tarafından da etkili bulunmaktadır. Bunlardan bazıları:
Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO, World Health Organization)
Amerikan Psikiyatri Birliği (American Psychiatric Association)
Uluslararası Travmatik Stres Çalışmaları Birliği (International Society for Traumatic Stress Studies)
Amerika Savaş Gazileri Bakanlığı (U.S. Department of Veterans Affairs)
Amerika Savunma Bakanlığı (U. S. Department of Defense)
Birleşik Krallık Sağlık Bakanlığı (United Kingdom Department of Health)
Ulusal İsrail Akıl Sağlığı Kurulu (Israeli National Council for Mental Health)
Daha fazla bilgi aşağıdaki web sitelerinde bulunabilir:
EMDR International Association: www.emdria.org.
EMDR Europe: www.emdr-europe.org
EMDR Institute: www.emdr.com
EMDR Türkiye: www.emdr-tr.org