İnsanın kendi aklının haritasını çıkartan ilim, yani psikoloji bazen bizi böyle şaşırtan haritalar çıkartabiliyor. İnsan kendisiyle ilgili yeni yollar ve kestirmeler bulunca gayet şaşırıyor, ürperiyor, ilgileniyor. Baksanıza bir.

1. Beyin, sıkıcı insanlardan dinlediğiniz sıkıcı konuşmaları olduğu gibi kaydetmiyor. Onları daha ilginç hale getirerek yeniden yazıyor
Anlatılan eğlenceli hikayelerin yarısının hayal ürünü olması durumu var yani.

2. “Aşık olmak” ile “Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğuna sahip olmak” vücutta aynı biyokimyasal etkiyi yaratıyor
Aşkın takıntılı bir durum olduğunu düşünenler, hiç yanılmıyor.

3. Son bulgulara göre, fobiler aslında DNA aracılığıyla nesilden nesile aktarılan hatıralardan ibaret
Büyük büyük dedeniz mağaradan kafasını çıkarsaydı, klostrofobi nedir bilmeyecektiniz.

4. Bir şarkının “en sevdiğiniz şarkı” olmasının sebebi, onu hayatınızdaki “duygusal bir an” ile eşleştirmenizden ileri geliyor
Arkadan bir müzik çaldığına yemin edebileceğiniz o anları, şarkılarla bağdaştırmak gibi.

5. Doğuştan görme engelli olan kişiler, şizofreni hastalığına yakalanmıyor
Şizofreninin görsellikle bağlantılı olması. İşte bu çok ilginç.

6. Reddedilmek, beyin tarafından fiziksel bir acı olarak algılanıyor
Ayağınızın kırılması yada kalbinizin kırılması beyinde ayı etkiyi yaratıyor.

7. Sevdiğiniz birini gördüğünüz zaman, göz bebekleriniz büyüyor. Aynı şey, nefret ettiğiniz birini gördüğünüzde de geçerli
Bu, yüksek heyecanın bir göstergesi.

8. Birisine 20 saniyeden uzun süre sarıldığınızda, beyinde “sosyal bağlanma”dan sorumlu oksitosin hormonu salgılanarak size daha çok güvenmesini sağlıyorsunuz
Siz de, daha çok güveniyorsunuz. Karşılıklı güven için sarılalım.

9. Araştırmalara göre, parayı fiziksel olarak bir şeylere “sahip olmak” için değil de, “deneyim kazanmak” için harcamak, insanı daha çok mutlu ediyor
Yollara düşmekten daha çok keyif veren ne olabilir ki?

10.Bir iş için para aldığınız zaman, daha az yaratıcı olduğunuz ortaya çıkmıştır
Bu gerçeklikten patronların haberi olmasa daha iyi tabi ki.

11. Bir şey okuduğunuz sırada, onu okurken birsinin sesini hayal etme durumuna ”konuşmacıya özgü işitsel betimleme” adı verilir
Beş duyuya hitap eden şeylerin daha çok akılda kaldığı aşikar.

12. İnsanın kendi kendini gıdıklayabilmesi mümkün değil. Sadece bazı şizofreni hastaları, kendi kendilerini gıdıklayabiliyor
Başka bir tenin teması olmadan gıdıklanmak neredeyse imkansız, ancak başka bir kimliği koşulsuzca benimsemiş bir şizofrenin bunu yapması hiç şaşırtıcı değil.

13.Dinlediğiniz müzik türü, dünyayı algılayış biçiminizi de etkiliyor
Dinlediği müzik türünün kıyafetlere olan yansımasının yanı sıra, dünyaya bakışı ve hayal gücünü de etkilemesi hiç şaşırtıcı değil.