Çocukların davranışlarını her zaman anlamak mümkün değildir. Israr etmek ile işler daha da kötüye gidebilir. Onlar için belki isteklerini sözlere dökmek zordur ya da kendisinin de anlamlandıramadığı istekleri olabilir.

“Niye” sorusunun bir cevabı olmayabilir, çünkü birçok etmenin önemi vardır. Hiçbiri tek başına bir “neden” değildir. Çocukların neden böyle davranışlar sergilediğini bilemesek de işe yarayan yöntemler bulunabilir ve çözüme ulaşılabilir.

Sorunları çözmek

Sorular yanıtlandıktan sonra, mevcut olan sorunlara çözümler bulunabilir. Bazen çözüm çok nettir. Okuldaki kabadayılık sona erdirilebilir ya da öğrenme güçlüğü için ekstra yardım alınabilir. Belki de stresli ve yorgun olan sadece anne-babadır. Olumsuz his ve düşüncelerden arınmak için, sakinleşip yardım almak gerekir. İşe yaramazsa, bunun anlamı depresyondur ve kolay başa çıkılabilecek bir durum değildir. Gerçekten işe yarayabilecek yardım kaynakları bulunmalıdır.

Sorunların öncelik sırasını belirlemek

Sorunlar çok fazlaysa ve nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız en çok rahatsız edenden en az rahatsız edene kadar sorunlarınızı listeleyebilirsiniz. Bu düşüncelerin açıklığa kavuşmasına yardımcı olur. Hepsini tek seferde çözüme ulaştırmak mümkün değildir. İlk olarak sadece bir ya da iki sorun üzerinde odaklanmak gerekir. Diğerlerini de birer birer ele almak ve adımları belirlemek gerekir. Değiştirilemeyecek sorunlar var ise, yapılabilecek iki şey vardır: Onlardan kaçmak ve Onlarla yaşamayı öğrenmek. Çocuklar ya da anne-babada var olan bir özür ve yetersizlik, kaçılamayacak bir sorun olduğundan dolayı, üzerinde konuşmak, onunla başa çıkabilmede faydalı olabilir. Belki de yapılması gereken savaşmak değil, bununla yaşamayı öğrenmektir.

Çözüm bulmak

Bazı zamanlarda sorunlara o kadar odaklanır, detaylarla uğraşırız ki, mantıklı yaklaşımlar gösteremeyiz ve gerçekleri göremeyiz. Sonuç olarak başlangıçtan daha kötü bir noktaya gelinebilir. Ayrıca karmaşık sorunların, bazen çok basit çözümleri olabilir.

– Bir sabah uyandığınızda sorun ortadan kalkmış olsa, sorun olmadan yaşamın nasıl olacağını hayal edebilirmisiniz?
– Ne yapıyor olurdunuz?
– Sorunun çözülmüş olduğu nereden anlaşılırdı?
– Kendinizde ne gibi değişikler olurdu?
– Diğer insanlar hakkınızda nasıl yorum yapıyor olurdu?

EGZERSİZ ÇALIŞMASI:

Bu egzersiz kısmen çocukla birlikte de yapılabilir. Anne-baba, çocuğunu bir zaman makinesi ile gelecekte var olan ve sorunların ortadan kalkmış olduğu bir yere götüreceğini söyleyebilir ve o yerde nasıl göründüklerini betimlemelerini isteyebilirler. Anne-baba ya da çocuk hayalindeki unsurları şu anda bulunduğu yerde nasıl gerçeğe dönüştürebilir? (daha çok baş başa zaman geçirme gibi) Anne- baba cevaplıyorsa, çocuğa da aynı soru sorulmalıdır. Sorunun istisnalarını ve var olan an ne kadar kısa olsa da belirleyin ve betimleyin. Bu anlardan mümkün olduğunca çok bulmaya çalışın. Böyle anların daha uzun ya da daha kısa sürmesini sağlayan etkilerin neler olduğunu gözlemleyin. Bir “parlak anlar” güncesi tutulabilir ve tüm “iyi davranışlar” kaydedilebilir. Davranışlardaki her olumlu gelişme için 10 üzerinden not verebilir, çıkartmalar ya da hatıralık eşyalar ile ödül sisteminizi ilişkilendirebilirsiniz. Her an daha güzel anlar yaşadığınıza dair fotoğraflar da eklenebilir. Bu anların belgelenmesi her iki taraf içinde cesaretlendirici olabilir. Bu günceye bakmak için vakit ayırmak ve diğer aile bireyleriyle paylaşmak keyif verici olabilir.

Olumlu yönleri görmek

Olumlu değişime hazır olunduğuna göre son iki haftada ne gibi olumlu değişiklikler fark ettiğinizi belirleyebilirsiniz. Anne-babalar bu ilerlemedeki rollerinin bilincinde mi? Çoğu anne-baba bunu gözden kaçırır ya da farkına varsalar da çaresiz hissettiklerinden dolayı değişimi başkalarının sağladığını sanırlar. Ancak dikkatlice bakıldığında çocukların daha iyi davrandığı zamanlarda, anne-babanın ekstra zaman ayırması, sınırları açıkça belirlemesi, tutarlı olması ve daha az bağırması ile ilişkilidir.

Çocuk, anne-babada ne gibi değişiklikler fark etmiş olabilir? Bu parlak anda anne-babada ne gibi değişimler olmuş olabilir?

Anne-baba, çocuklarının davranışları üzerindeki ellerinde etkilerinin farkına vardıklarında, kontrollerinin elinde olduğu daha fazla onlar yaratacaklardır.

Suçlamadan kaçınmak

Eleştiri ve suçlama çoğu zaman güçlüklere, üzüntülere yol açar. Bundan kaçınmanın yolu çocuğu değil, davranışı yargılamaktır. “Sen kötüsün” yerine “Birine vurmak kötüdür” demek daha yapıcı olur. Çocuk birine vurmaktan vazgeçebilir ve başka birisi olmaz.

Davranış sorunlarıyla başa çıkmak

Bir çok strateji, sorunları engellemekte, kontrol altına almakta ve olumlu davranışlar ve ilişkileri geliştirmektedir. Çocuklarda bir rahatsızlık olsa dahi, anne-babaların davranışlarını değiştirmesi, çocuklarında davranışlarının değişmesine ve öz saygılarını kazanmalarında çok etkili olmaktadır. Bu uygulamalara ne kadar erken başlanırsa, çocukluk ve ergenlik döneminde daha olumlu sonuçlar elde edilir. Eğer başta yolunda gitmezse, farklı bir yaklaşımdan önce en az iki hafta denenmelidir. Anne-babalar, sıkışıp kaldıklarında ve ne yapacaklarını bilemediğinde yardım istemelidir. Diğer aileler ile bir araya gelip sorunları tartışmak ve deneyimlerini paylaşmak ve sonra yeni olasılıklar denemek işe yarayacaktır.

Pozitif ilişki kurmak: eleştiri, düşmanca tavırlar ve azarlamanın hiçbir getirisi yoktur. Oyun oynama, çocuğun gelişiminde önemli bir rolü vardır. Çocuğun merkezde olduğu, düzenli oyunlar oynamak gelişimlerine yatırım yapmaktır. Daha yaşça büyük çocuklar ile haftada birkaç kez geçirilen zamanlarda çok getirisi olacaktır. Amaç onların dilek ve gereksinimlerini karşılamak olmalıdır. Çocukların özsaygısının gelişmesi ve iyi bir insan olduğuna inanması için bol bol övgüye ihtiyaç duyarlar. Çocukların ne için övüldüklerini bilmesi gerekir. (senden istememe rağmen benim için bir şey yaptın ve bana çok yardımcı oldun gibi) Memnuniyet sadece sözel değil fiziken de gösterilmelidir. Bazen bir sarılma, saçlarının okşanması ya da sırtını sıvazlamak daha etkili olabilir. Anne babalar genellikle kucaklamaları ve öpücükleri küçük çocuklara yönelik algılarlar. Ancak büyük çocuklarında istendiklerini ve sevildiklerini hissetmeye ihtiyaçları vardır. Arkadaşlarının önünde olmadığı sürece onlarda kucaklanmak isterler.

İyi davranışları öğretmek

Özellikle davranış sorunları olan çocuklarda yanlış davranışları değil, doğru davranışları fark edilmeli ve doğru davranışları hakkında yorum yapılmalıdır. Çocuklar hiç ilgi görmemektense olumsuz ilgi görmeyi tercih etmelidir. Ancak bu aradaki iletişimin kopmasına sebebiyet verir. Çocukların iyi davranışları pekiştirilmeli ve övülmelidir. Bu ceza vermekten daha etkili bir yöntemdir. Bazen çocukların kötü davranışlarını görmezden gelmek gerekir fakat istenilmeyecek boyutlara vardığında sınırlar koyulmalı ve ne beklenildiği konusunda açık ve tutarlı olunmalıdır. İyi davranışlar ödülle ilişkilendirilmelidir. Örneğin, “şu anda oyuncaklarını toplamanı istiyorum ama bitirdiğin zaman en sevdiğin çizgi filmi seyredebilirsin” gibi. Küçük çocuklar gözle görülür, pratik ödülleri, yaşça daha büyük çocuklar onların istedikleri hedeflere götürecek puanlarla ödüllendirilebilirler.  Çocuğun ilgisini çekecek bu tür sistemler kurmak yararlıdır.

Sınırları belirlemek

Çocukların sınırları bilmesi ve bu sınırların içerisinde yaşamayı öğrenmesi gerekir. Çocuklara doğru ile yanlışı ayırt edebilmeyi öğretmeli ve davranışlarının sonuçlarının neler olacağı konusunda açık olunmalıdır.

Açık olmak

Çocuklara ne yapması gerektiği söylendiğinde kısa ve açık olunmalıdır. Bağırmak yerine ricada bulunmak daha etkilidir. Olumlu ve gerçekçi taleplerde bulunmak gerekir ama çocukların bunlara karşılık verebilmesi için zamana ihtiyaçları vardır. Zaman zamanda uyarı emirleri verilmelidir. “ Televizyonu kapatmak için 10 dakikan var, sonra ödevlerini yapman gerekiyor” gibi.

Çocuklar işbirliği yapmıyorsa sinirlenmek çözüm değildir. Sesler yükselmeden önce, durup sakinleşmek gerekir. Bağırılması gerekiyorsa da bunun o anda doğru olup olmadığına emin olunmalıdır.  Bağırmak genelde yorulmanın işaretidir. Çocuk güvendeyse de bazen kötü davranışı görmezden gelinebilir. Küçük çocukların dikkati, yapıcı bir etkinlik ile başka yöne çekilebilir.  Önceden yapılmış kurallar ve sonuçları üzerinde anlaşılmalıdır. Kuralların ihlali söz konusu olduğunda öfkelenmeden, sahip oldukları bazı ayrıcalıklara o anda son verilmeli ve neyin niçin yapıldığından emin olmalarını sağlamak gerekir. Uygulamaya geçmeden öncede uyarılabilir ve cezanın uygunluğuna dikkat edilmelidir. Boş tehditlerde bulunmamak, tutarlı olmak ve onlardan ne beklendiğini anlamalarını sağlamak, olumlu sözcükler kullanmak gereklidir. Ortam fazla gerginleşirse, mola vermek herkesin sakinleşebilmesi için yararlı olacaktır. Çocuğun başka bir odaya gitmesi ve özür diledikten sonra kendisinden yapılması istenileni yapmaya hazır olduğunda geri gelmeleri istenebilir. Bu olana kadarda elinden bazı ayrıcalıklar alınmalıdır. Küçük çocuklarda bunu uzun süre yapmak doğru değildir, maksimum yaşının iki katı kadar dakika yeterli olacaktır.

Çocuklara kurtulmak istenilenin kendileri değil sorunlar olduğunun mesajını vermek ve reddedildiklerini hissetmemeleri için, sadece gitmelerini değil, sorunlarını geride bıraktıklarında gelmelerini söylemek gerekir.