Yüksek kapasiteli ve işlevli beyinlerin bazı ortak özellikleri vardır.

Öğrenmeyi hep isterler.

Hayata karşı basit bir bakış açıları vardır. Sahip oldukları beyinin ne işe yaradığını bilirler, ona minnet duyarlar ve onu daha geliştirecek, milyarlarca nöronun ve sinapsisin işe yaramasını sağlayacak yeni bilgiler öğrenmeyi isterler.

Beslenmelerine dikkat ederler.

 

Beyninizin toplam ağırlığınızın yalnızca %2si kadar olduğunu ama yediğiniz yiyeceklerdeki oksijenin ve besinin %20’sinin beyninize gittiğini biliyor muydunuz? Bunun için bu kişiler yedikleri her şeye çok dikkat ederler ve zararlı veya faydalı diye ayrım yaparak besinleri tüketirler.

Spor yaparlar.

Spor yapmanın sadece vücut için değil, beynin daha etkili çalışması için de gerekli olduğunu bilirler. Çünkü spor yapmak beyinde hücrelerin çoğalmasını ve yenilenmesini sağlar.

Olumlu ve gelecek odaklı düşünürler.

Daima yapıcı olan, hayatın olumlu yanına odaklanmayı tercih eden ve geleceği hesaba katarak planlar yapan kişilerdir. Stres veya kaygı, dışarıdan gelen hangi olumsuz olay olursa olsun bundan olabildiğince az etkilenmeye çalışırlar. Çünkü mutsuz bir ruh hali içerisinde olmak nöronların ölümüne yol açabildiği gibi yenilerinin oluşmasını da engeller. Bu yüzden kronik stresin beyin için ne kadar zararlı olduğunu bilirler.

Zihinlerinin sınırlarını zorlarlar.

 

Beyinlerini daha da geliştirmek için her türlü mücadeleye hazırdırlar. Bunun için karmaşık puzzle’lar, bulmacalar, matematiksel işlemler, satranç gibi zihni geliştirecek hobilerle vakit geçirmeyi tercih ederler.

Keşfederler, gezerler.

Yeni ortamları keşfetmek, daha önce hiç görülmedik yerleri görmek beynin yeni bilgiler oluşturmasını ve dolayısıyla daha dinamik bir yapıda kalmasını sağlayacaktır.

Hep en iyisini hedeflerler.

 

Daha iyisini başaracaklarına inandıklarından, her zaman daha iyisi için çabalarlar ve bilgi üretiminin sağlanacağı, daha yeni bilgilerin öğrenilebileceği bir ortama sahip olmak için çalışırlar.

Gereksiz şeylerle meşgul olmazlar.

Beyinlerini saçma magazin tartışmaları, medya kişilikleri, politikacılar ya da komşular gibi gerekli olmayan konularla meşgul etmezler. Kendilerinin ve sevdiklerinin hayatlarına odaklanırlar.

Dostluklar geliştirip sürdürürler.

Sosyal etkileşimin önemini kavradıklarından insanlarla dostluk bağları kurmaya ve bunu geliştirmeye önem verirler. Böylelikle bilginin çoğalacağını da düşünürler.

Gülerler.

 

Mutluluğun ve gülmenin vücut üzerinde ne kadar muazzam bir etkisi olduğunu bildiklerinden sürekli gülmeye çalışırlar. Özellikle düşünmeyi gerektiren karmaşık şakaları ve sürprizleri çok severler.