“Sevebilen ve çalışabilen bir insan psikolojik olarak sağlıklıdır.”  Sigmund FREUD

SIGMUND FREUD VE PSİKANALİZ

Sigmund Freud, 1856’da Moravya’nın Freiber şehrinde doğmuştur. 4 yaşındayken ailesiyle birlikte Viyana’ya taşınmış ve hayatının büyük bir kısmını
burada geçirmiştir. Yaşamının son yıllarında yakalandığı çene kanseri sebebiyle ruhsal açıdan çok sıkıntı çekmiştir. Doktorunun tüm ısrarlarına rağmen çalışmalarına devam etmek için ilaç kullanmayı reddetmiş, ancak günde 20 puro içmeyi de ihmal etmemiştir. Acılarının dayanılmaz bir hâl aldığı zamanda (1939) ötanaziyle yaşamına son vermiştir.

Freud, okul hayatı boyunca çok parlak ve çalışkan bir öğrenciydi. Ailesi, ciddi maddi sıkıntılar içinde yaşarken dahi onun çalışmasına sonuna kadar
destek olmuştur. Tıp fakültesini başarıyla bitiren Freud, burada birlikte çalıştığı Breur adlı arkadaşıyla yıllar sonra tekrar bir araya gelecek ve psikanalinizin temelini atacaklardır.

Freud, yaşadığı dönemin özelliklerinden radikal bir biçimde ayrılarak kapsamlı bir kuram geliştirmiştir. Ona göre özgür irade bir illüzyondan ibarettir. İnsan, bilinçdışı güdü ve dürtülerle hareket eder.

Diğer bilim adamları bilinçdışını, lazım olduğu zaman kullanılacak bir depo olarak görürken Freud, bilinçaltını cinsel ve agresif dürtülerin, isimsiz korku ve isteklerin ve travmatik çocukluk hatıralarının barındığı dinamik bir yapı olarak tanımlamıştır.

Ona göre söz konusu dürtüler: rüyalar, dil sürçmeleri, akıl hastalığı belirtileri ve toplumun kabul edeceği sanat ve edebiyat eserleri olarak bilince çıkar.

Freud, meslek seçimi konusunda detaylı bir araştırma ve açıklama yapmamıştır ancak onu takiben bazı bilim adamları Freud’un kuramını esas alarak meslek seçimi ve kariyer gelişimini açıklamaya çalışmışlardır.

 

PSİKANALİTİK YAKLAŞIMDA MESLEK SEÇİMİ

Psikanalitik yaklaşımın meslek seçimine bakış açısı elbette bilinçaltının etkisini vurgulamak olmuştur.

Bu yaklaşımda, meslek seçimi kişiliğin somut bir göstergesidir. Ayrıca özdeşleme ve savunma mekanizmaları kavramlarının meslek seçimi üzerinde etkili olduğu belirtilmiştir.

 

PSİKANALİTİK YAKLAŞIMDA MESLEK SEÇİMİ

Kişiliği ve dolayısıyla meslek seçimini etkileyen asıl faktörünün erken çocukluk dönemindeki gelişim olduğu belirtilmiştir. Buna göre yetişkinlikteki olay ve davranışların meslek seçimi üzerindeki etkisi çok azdır.

Freud kuramında açıkladığı ve sırayla gelişim gösteren id, ego ve süperegonun bireyin ihtiyaçlarını doyuma ulaştırma güdüsünün yanında toplumsal yaşamının düzenlenmesini sağladığını söylemiştir.

Birey, ilkel dürtülerinin ve isteklerinin kontrol altına alınmasına ve toplum tarafından kabul edilebilir yollarla ifade edilmesini sağlayacak savunma mekanizmaları geliştirir.

Psikanalitik yaklaşımda Freud’un takipçileri meslek seçimi üzerinde en etkili savunma mekanizmasının yüceltme (sublimation) olduğunu söylemiştir.

Yani bu yaklaşımda mesleğin işlevi, ilkel güdü ve dürtülerin toplumun kabul edeceği düzeyde ifade edilmesi sağlanmalıdır. Bu yüzden birey yüceltme mekanizmasını kullanır.

Bu görüşü destekleyen yazarlardan Brill, meslek seçiminin rastgele gelişen birtakım olaylar zinciri sonucunda gerçekleşmediğini; aslında bireyin dürtülerinin onu yönlendirdiğini ve dolayısıyla bu şekilde yaşam doyumunu sağladığını söylemiştir.

Ayrıca ilgi ve yeteneklerin çok önemli bir rol oynamadığını da belirtmiştir.

Öte yandan Hendrick, meslek seçiminde savunma mekanizmalarının önemli bir rol üstlendiği görüşüne katılmamış, farklı bir bakış açısıyla ele almıştır.

Ona göre meslekten alınan hazzı açıklamakta savunma mekanizmaları yetersiz kalmaktadır. Brill, meslekten alınan haz ve yaşanılan çevreyi kontrol etme-değiştirme isteğinin temelinde iş prensibi ve başarma güdüsünün olduğunu ileri sürmüştür.

Psikanalitik yaklaşımda meslek seçimini en geniş kapsamlı açıklayan Bordin, Nachmann ve Segal, yüceltme savunma mekanizmasının etkili olduğu görüşünü genişletmişlerdir.

Onlara göre; yetişkinlikteki karmaşık etkinlikler, erken çocukluk dönemindekine benzer içgüdüsel doyum kaynaklarını içerir. İhtiyaçlar ve istekler zamanla farklı şekiller alsa da bunların özü ilk 6 yılda belirlenir.

Örneğin; bir iş makinası operatörünün bu mesleği seçmesinin nedenini psikanalitik yaklaşım şöyle bir hipoteze dayandırır: Bu kişi, yaşamının ilk 6 yılında içgüdüsel doyumu ısırma, çiğneme gibi oral saldırgan etkinliklerden karşılamıştır. Yetişkinlikte ise bu davranışlar dişlerden ellere, bıçaklara ve delicilere çevrilmiştir. Böylece kişi iş makinası operatörlüğüyle bu isteklerinin doyumunu sağlamıştır.

Bordin, sonraki yıllarda bu teoriyi gözden geçirmiş ve meslek seçiminde etkili tüm bu etmenlerin yanı sıra diğer başka etmenlerin de var olduğunu öne sürmüştür. Bunlar; ekonomi, kültür, sosyal çevre, aile vs.
PSİKANALİTİK YAKLAŞIM VE KARİYER DANIŞMANLIĞI SÜRECİ

Psikanalitik yaklaşıma göre meslek seçimi, zevk ve gerçeklik ilkelerine göre yapılan bir davranıştır.

Zevk ilkesi, insanı gerçeklikten bağımsız olarak hemen hoşlanacağını düşündüren davranışlara yöneliktir.

Gerçeklik ilkesi, insanı bu zevkten maiyet ve süresinin önemine yöneltmektedir.

Meslek seçiminde psikanalitik yaklaşımı en iyi tanımlayan çalışma Bordin ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmacılar üç mesleğe dayanan bir özer sistem taslağı geliştirmeye çalışmışlardır.

Muhasebe, sosyal çalışma ve sıhhi tesisatçılık mesleklerinin sağladığı doyum biçimlerinin boyutlarını saptayarak bir matris hazırlamışlar ve buldukları bu boyutların herhangi bir mesleği betimlemek açısından meslek seçimindeki gücünü ortaya koymuşlardır.

Bordin ve arkadaşlarının boyutlandırması aşağıdaki tabloda açıklanmıştır;
PSİKANALİTİK YAKLAŞIMIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kuramın meslek danışmanlığına en önemli katkısı; meslek seçiminin altındaki bilinçaltı süreçlerinin, bireylerin aile geçmişinin yer alabileceği düşüncesidir. Bu düşünceden yola çıkarak birçok farklı kuramın ortaya atılmasını sağlamıştır.

Kurama yapılan eleştiriler ise meslek seçiminde bireyin erken çocukluk yaşantılarının ya da geçmişteki kişisel deneyimlerin ölçülebileceği sıkıntısıdır.
KAYNAKÇA
Yeşilyaprak, B. (Ed.). (2011). Mesleki rehberlik ve kariyer danışmanlığı: kuramdan uygulamaya. Ankara: Pegem
Sayar, K. & Dinç, M. (2013). Psikolojiye giriş. İstanbul: Dem
Yazgan İnanç, B. & Yerlikaya E. E. (2014). Kişilik kuramları. Ankara: Pegem
Kağıtçıbaşı, Ç. & Cemalcılar, Z. (2014). Dünden bugüne insan ve insanlar: sosyal psikolojiye giriş. İstanbul: Evrim