Mutsuzluk, insanın kendini huzursuz, umutsuz ve karamsar hissetme halidir. Hayattan zevk alınmadığı, monotonluktan ve gündelik sorunlardan sıkıldığı zaman ortaya çıkar. İçine kapanıklılık, diğer insanlarla sıkıntı ve dertlerin paylaşılmaması mutsuzluğu tetikleyen etkenlerdir.
Mutsuzluk, sürekli üzgün olmak, ümitlerin ve yaşama sevincinin azalması, etrafta olup bitene karşı ilgisizlik olarak adlandırılabilir. İnsan dünyada yaşamaya değer bir şeyin olmadığına inandığında mutsuzluk ortaya çıkar. Mutsuz insanlar günlük yaşamlarında karşılaştıkları her olumsuzlukta bütün aksiliklerin kendilerini özellikle bulduğunu zannederler. Etrafındaki insanlara sahte gülücükler saçarak, mutluymuş izlenimi vermeye çalışırlar fakat çoğu zaman gözleri ele verir onları. Geceleri uyuyamama, her sabah yeni bir umutsuzluk ve mutsuzlukla güne merhaba demek kronikleşir adeta mutsuz insanlarda.
Evet, insanların genelde bir günü bir gününe uymaz. İnsanların karşısına yaşamları çok farklı şeyler çıkarabilmektedir. Çok farklı tecrübeler edindirir bize hayatımız. Bazen yeniliriz karşılaştığımız sınavlara ve acılara. Bazen de sebat eder, dünyaya geliş nedenimizi düşünüp, sınavın sahibine sığınırız.
Mutsuzluk insanlarda kronikleşirse başa çıkması zaman alabilir. En küçük şeyleri bile gözümüzde büyütürüz. Havaların bozuk olması, yanakta çıkacak küçük bir sivilce bile mutsuz olmaya yetebilir. Fakat bazen hayatımızda karşımıza çıkan büyük olaylarda mutsuz olmamıza neden olmaktadır. Sevdiklerimizin bize ihaneti, mutsuz giden evlilik, planlanan işlerin başarısızlıkla sonuçlanması, sevdiklerimizi kaybetmemiz, büyük maddi kayıplar, yakınımızın veya kendimizin hastalanması bir şekilde mutsuz olmamıza neden olmaktadır.
Birde psikolojik nedenleri vardır mutsuzluğun. İnsanlara olan güven kaybı ve geçmişte yaşanılmış bir kötü tecrübe insanları psikolojik olarak mutsuzluğa sürüklemektedir. Yukarıda da bahsettiğim gibi küçücük şeyleri insanların kafasında büyütmesi, dünyanın her yerinde zaman zaman medyada gelen olumsuzlukların onun başına geldiğinde, sanki sadece onun başına geliyormuş gibi algılaması ve büyütmesi, insanların adeta onu mutsuz etmek için uğraşıyorlarmış gibi algılamasına ve psikolojik olarak mutsuz olmasına neden olmaktadır.
İnsanoğlu duygusal bir varlıktır. Kimi olaylara karşı güçlü olabilmekteyken, kimi olayların karşısında aciz kalmaktadır. Kimi zaman basit olabilmekteyken bazen de karmaşıktır insanoğlu. Çevresinde olup biten karmaşıklarla çatışmalar yaşarken, bu çatışmaların içerisinden sıyrılabilecek kadar da güçlüdür. Mutsuzluk ise onun güçlü iradesini zayıflatan ve karşılaştığı sorunlar karşısında pes etmesine neden olan duygusal çöküntü halidir.
Genellikle kapalı yerlerde uzun süre kalmak, kendini bir işe veya amaca fazlaca kaptırmak, uzun süre yalnız kalmak mutsuzluğu tetikleyene nedenlerdendir. İnsanların sık sık gezintiye çıkması, doğa yürüyüşü düzenlemesi, toplu etkinliklere katılarak farklı insanlar tanıması mutlu olmalarını sağlayacaktır. Burada önemli olan insanın kendisinin de mutsuzluktan kurtulmak için uğraşmasıdır.
Unutulmamalıdır ki, hiçbir gerçek, onu görmemeye çalışmaktan daha acı olamaz.