Belli bir yaşa geldiğinizde saçınıza ak düşmüş, gözlerinizin etrafı kırışmış ve hatta ellerinizde kireçlenme başlamış olabilir. Ancak tüm bu yaşlanma işaretlerine rağmen, tüm hayatınız boyunca genç ve zinde bir beyne sahip olabilirsiniz.
Bunun imkansız olduğunu mu düşünüyordunuz? Kesinlikle değil. Beyninizi her gün çözmesi için ilginç uyarılar ve problemler vererek egzersizle güçlendirdiğiniz bir kas olarak düşünün. Sonunda, kaç yaşında olduğunuzun önemi olmayacak. Beyniniz genç ve zinde kalacak.
Bunun nasıl başaracağınızı öğrenmek ister misiniz?
1. Her gün bir saat boyunca yürüyün
Bunu blogumuzda defalarca tekrarladık: yürüyün, yürüyün, yürüyün ve biraz daha yürüyün. Vücudunuzu bir süre hareket ettirin, kalbinizi güçlü atsın ve günlük egzersizinizi de yapmış olun.
Fiziksel aktivite aslında bilişsel yetersizlikle savaşır, stresi azaltır ve beynin hipokampüs bölgesindeki yeni sinir hücrelerinin gelişimini teşvik eder. Hafızanızı güçlendirir ve sizi duygusal olarak daha iyi hissettirir. Şu an güzel bir yürüyüşe çıkmamak için mazeretiniz var mı?
2. Birkaç hobi edinin
Bir hobi sahibi olmanın ne kadar sağlıklı olduğunu biliyor muydunuz? Günde gerçekten sevdiğiniz bir şeyle birkaç saat uğraşmak tıpkı beyninize “yakıt” almak gibidir. Nasıl bir hobi olduğunun hiç önemi yoktur. Pul veya bozuk para koleksiyonu yapabilir, örgü örebilir, çizim yapabilir, yazı yazabilir veya bahçenizle ilgilenebilirsiniz.
Genç bir beynin en büyük düşmanlarından biri sıkıcı bir rutindir. Her gün aynı şeyleri yapmak bilişsel işlevinizi geriletebilir, o yüzden ertelemeyin. Sevdiğiniz şeylerle uğraşmaya başlayın!
3. Düzgün beslenin
Beynin en büyük iki düşmanı kötü kolesterol ve kan şekeridir.
Örneğin, doktorların bunamayı bazen “Tip III diyabet” olarak ifade etmeleri sizi şaşırtabilir; sebebi ise bu nörodejeneratif hastalığa beyindeki arterlerin sertleşmesinin yol açmasıdır. Buna da kısmen yetersiz beslenme neden olur.
Bu sebeple daima çeşitli, dengeli ve düşük yağlı beslenmeye çalışın.
4. Bol bol temiz hava alın
Birçok çalışma çok şaşırtıcı bir gerçeğe karşı bizi uyardı: büyük şehirlerde soluduğumuz hava solunum problemlerinden biraz daha fazlasını da beraberinde getirebilir. Anksiyete seviyesini arttırabilir ve hatta felce yol açabilir.
Mümkün olan her fırsatta kalabalık şehir ortamlarından kaçın ve temiz ve sağlıklı hava solumayı unutmayın.
5. Günde altı sekiz saat kadar uyuyun
Kronik uykusuzluk beynin “ölümcül düşmanları”ndan biridir. Zihinsel becerilerinizi kaybetmenize, hafıza kayıplarına, stres ve anksiyete nöbetlerine sebep olabilir. Uykusuzluk ele alınması gereken ciddi bir problemdir; çünkü hem fiziksel hem de zihinsel olarak aktif kalmanın önemli olduğu kadar beyninizi en az altı saat dinlendirmek de bir o kadar önemlidir.
6. Sigara içiyor musunuz?
Sigara içmenin sizin için kötü olduğunu söylememize gerek yok. Sigara yalnızca her sene milyonlarca hayat almakla kalmıyor aynı zamanda birçok aileyi desevdiklerinden mahrum bırakıyor. Bu kişi sizseniz veya çevrenizde değer verdiğiniz biri hala sigara içiyorsa, bugünden bu tehlikeli alışkanlığı durdurmaya başlayın.
7. İlişkilerin önemi
Sağlam ve samimi bir arkadaş çevresi zihniniz ve beyninize harika faydalar sağlayabilir. Sevdikleriniz bir probleminiz olduğunda sizi dinlerler, ihtiyacınız olduğunda sizi cesaretlendirirler, moralinizin düzelmesine yardımcı olurlar. İyi bir arkadaş grubu genç ve sağlıklı bir beynin olmazsa olmazdır.
8. Her gün yeni bir şey öğrenmeye çalışın!
Hayat hakkında daha meraklı olun ve her gün yeni bir şey öğrenin. Günlük deneyimleriniz hakkında konuşmak için neden internette bir blog yazmaya başlamıyorsunuz? Ya da arkadaşlarınızla en sevdiğiniz yemek tariflerini paylaşıp, yenilerini denemek için? Hayat daima zihni açık tutmanın ve deneyimlerinizi zenginleştirmenin birçok yoluyla doludur ve size bütün bunların beyninizin genç kalmasına yardımcı olacağının garantisini veriyoruz.
9. İyimserliğinizi koruyun
Olumlu bir bakış açısı her gün multivitamin takviyesi almak gibidir.Motivasyonunuz için en iyi ilaçtır ve hayatın karmaşasıyla başa çıkmanıza yardımcı olur. Tabii ki, içinden kaçmak istediğiniz, tüm cesaretinizi kaybettiğiniz ya da karanlık bir tünelin içinde kayıp hissettiğiniz birçok olumsuz an yaşamış olmanız doğal.
Ancak değmez. Haydi yüzümüzde gülümsemeyle uyanmayı ve iyimserlik ile dolu sağlıklı ve basit bir hayat görüşü edinmeyi öğrenelim.
10. Hayatı sevin
Duygusal bir sorun yaşamışsanız, kalbinizi dünyaya daimi olarak kapatmayın. Aşk alınan riske her zaman değer olan bir maceradır. Ancak kendinize bir partner bulma konusuna da saplanıp kalmayın: en önemlisi kendinizi ve ailenizi sevmekten hiç vazgeçmemektir.
Çocuklarınız varsa, onların tadını çıkarın. Ev hayvanlarınızla, ailenizle, arkadaş çevrenizle vakit geçirin ve onlar için her zaman en iyisini dileyin. Hepsinden en önemlisi, kendinizi olduğunuz kişi olarak sevmeyi asla unutmayın. İnsanın öz saygı sahibi olması genç ve zinde bir beyin için her şeyden mühimdir.
Sorunlarınızın Daha Sağlıklı Çözümü Adına Profesyonel Danışmanlık Hizmeti
(Yüz-yüze veya Online Randevu) Alabilirsiniz.