Araştırmalar gösteriyor ki, bireylerle ilgili ilk izlenimin yüzde 93’ünü sözsüz iletişim olarak adlandırılan beden dili, yüzde 7’sini ise bireyin söyledikleri oluşturuyor. Yani, bir kişi hakkında fikir sahibi olmak için 30 saniye yeterli.
Tabii iletişim başarısının arkasında “görünüş”, “ses tonu” ve “söylenenler” de bulunuyor. Özellikle de iş mülakatlarında karşılaşılan bu durum adayları çok zorluyor. Siz de iş mülakatında doğal cazibenizin iyi bir izlenim için yeterli olacağını düşünenlerdenseniz yanılıyorsunuz.
Mülakatın daha başında çoğu insan gibi siz de genel hatalar yapabilirsiniz. Özellikle de ilk 30 saniyede. Uzmanlara göre odaya girer girmez iyi bir izlenim bırakmak için ilk 30 saniye çok önemli. Peki, bunun için ne yapmalı? Mülakatta kendinizi tanıtırken en iyi izlenimi bırakmanız için yapmanız gerekenleri sizin için sıraladık.
Kısa konuşun
Kendinizi tanıtırken kısa ve olumlu konuşun. O işle doğrudan ilgili ve sizinle mülakat yapan kişiye uygun şeyler üzerinde durun. Mülakatın sizin ne kadar zeki ya da iyi bir insan olup olmadığınızı değil, o işe ne kadar uygun olduğunuzu belirlemek için yapıldığını unutmayın.
Robot gibi davranmayın
Peki kendinizi nasıl takdim edebilirsiniz? Normal bir insan gibi. İşverenler insanların profesyonelce davranmasını ister, robot gibi değil.
İstekli olduğunuzu gösterin
Ancak fazla tecrübeniz yoksa ve yapmak istediğiniz şey staj tarzı bir işse daha önceki rolünüze dair veriler sunmak gerekmez. Kimse işletme bakımından önemli görevleri stajyerlere vermeyecektir. Sizden beklenen, biraz katkıda bulunmanızdır sadece. Bu durumda, zeki ve istekli bir genç olduğunuzu göstermeniz yeterli olacaktır.
Katkınızı sayılara dökün
Kendinizle ilgili söyleyebileceğiniz fazlaca şey olmayabilir; ama en azından iş için gereken asgari özelliklere sahip olduğunuzu göstermeniz gerekir. Örneğin; bir önceki işinizde yaptığınız katkıları rakamsal olarak ifade edebilmek, örneğin sizin sayenizde satışların ne oranda arttığını ifade etmek yararlı olabilir.