Ölüm korkusu, insanlara has bir özelliktir. İnsanlar kendini anlamaya başladığında, bunu yaşamaya başlarlar. Fakat ölümün bilinmeyen şekilde, bilinmeyen bir tarihte ve kesinlikle gerçekleşecek olması belirsizlik içerir. Bu korkuyla özdeşleşen kişiler, zaman içinde psikolojik sorunların içine düşebilirler. Korkularının derecesine göre evden çıkmaz, toplu taşıma araçlarına binmez ve insanlardan kaçmaya başlarlar. Yaşamlarında çok sayıda şeyle karşılaşmayı istemezler. Kişinin bu korkuyu günlük yaşamını etkileyecek düzeyde yaşaması halinde, mutlaka bir uzamandan destek alması gerekir. Bu aşamada ölüm korkusu aşılması gereken bir sorun haline gelmiştir. Bunu çoğu insan yaşasa da, belli bir kesim en yüksek düzeyde yaşar. Ölüm korkusuyla evden bile dışarıya çıkamaz hale gelebilir. Dışarı çıktığında araba çarpacağından, denize girdiğinden boğulacağından çekinerek yaşamlarında engellerle yaşarlar. Bu durum sosyal yaşamlarını olumsuz düzeyde etkiler.
Ölüm korkusunun altında ne yatar?
Bu korku genellikle yaşanan bir acıdan ya da tanık olunan olumsuz bir olaydan kaynaklanır. Kişi bir yakınını trafik kazasında kaybederse, trafiğe ve araçlara karşı çekinik bir tutum sergiler. Bununla ilgili her şeyden kaçınır. Bunun kendi başına geleceğini düşünerek, ölüm korkusu yaşamaya başlar. Bu durum hastalık halini almaya başlar.
Ölüm korkusunda tedavi nasıl uygulanır?
Bu korkunun tedavisinde genellikle varoluşçu terapi kullanılmaktadır. Fakat bazı durumlarda bilişsel davranışçı yöntemlere de başvurulur. Kişinin hayatı anlaması, yaşamı tekrar yorumlamasına dair bakış açısı kazanmasını sağlayacak psikolojik destekte önemlidir. Bazı hallerde hipnoz desteğinden de faydalanılabilir. İlaç tedavisi fazla kullanılmamaktadır. Sadece kişinin korkuyu fazla yaşaması nedeniyle, fizyolojisinde el titremesi, nefes alamama gibi etkiler oluştuğunda, ilaç tedavisi destek olarak uygulanabilir.
Ölüm korkusu kaç türlü yaşanabilir?
Her insan değişik düzeylerde ölüm korkusu yaşayabilir. Fakat ölüm korkusundan anlaşılan farklı etkiler olabilir. Bu korku artık yaşamamak, varlığın devam ettirilmemesi şeklinde yaşanır. Bu korku diğer korkulardan daha farklıdır. Bunun bir nesnesi bulunmamaktadır. Herkesin ölüm korkusu farklı şekillerde anlatılabilir. Bazıları ölümün kendisinden korkar. Nasıl öleceğini, nasıl toprağın altına gireceğini, nasıl kontrolünü kaybederek öleceğini düşünerek korkar. Bazıları ölümünden sonra geride kalanların ne olacağından, öbür dünyada neler olacağından yani bilinmezlikten korkarlar. Bazıları da ölümün gelmesiyle birlikte var olamayacağından korkarak, patolojik bir durumun ortaya çıkmasını sağlar.
Ölüm korkusu doğal bir davranış mı?
Korku insanın yaradılışında bulunan bir özelliktir. Yerinde ve zamanında ortaya çıkarsa doğal kabul edilir ve yaşamı koruyan bir heyecan olarak görülür. İnsanlar doğumlarından itibaren yaşamı boyunca hayatta kalabilmek için uğraşır. Susuz kalmaktan, aç kalmaktan, yaralanmaktan, karanlıktan ve daha pek çok şeyden korkarlar. Bunlar için mücadele ederler. Bunlardan korkmanın sebebi ve bunlarla mücadele edilmesinin sebebi kaybetme durumunda kişinin öleceğini bilmesindendir. Bu yüzden ölüm korkusu temel bir korkudur. Diğer korkular ölüm korkusunun bir türevidir.
Ölüm korkusu kimlerde daha fazla olur?
Bu korkuya neden olan sebeplerin başında ölümün ne zaman geleceği ve nasıl olacağı hakkında belirsizliklerin olmasıdır. Yapılan araştırmalarda evlilerin bekarlardan daha fazla ölüm korkusu yaşadığını, çocukluk olanların çocuksuzlardan, zengin olanların fakirlerden, dinin emirlerini bilmesine rağmen bunları yeteri kadar uygulamayanların ölüm korkusunu daha fazla yaşadığı belirlenmiştir. Dindar olmayan kişilerde olan korkular ölümden sonra yaşayacağı sıkıntılar, cezalar, acılar gibi durumları içerir.
Ölüm korkusu yenilebilir mi?
Bu korkunun yenilmesi için biraz çaba harcanmalıdır. Ölüm korkusunun azaltılması için yapılabilecekler arasında, tatmin edici bir yaşam sürülmeli, ölümü düşünmeli, ölüm sürecindeki yakınlarla ilgilenilmeli, insana faydalı işler yapılmalı, inançlara göre yaşanmalı, ölüm hakkında bilgilenme gibi faaliyetler bulunur. Ölümü öteleyerek, bundan kaçamaya çalışmak mümkün olmadığı için, ölüm korkusunu yenmek gerekir.
Okan Bal
Uzman Psikolojik Danışman ve Aile Terapisti
Sorunlarınızın Daha Sağlıklı Çözümü İçin
“Online Terapi” Randevusu Alabilirsiniz.