Eşinizin iç dünyasına dair bilgilerinizi nasıl arttırabilirsiniz? Eşinizi gerçekten nasıl tanıyabilirsiniz? Her ne kadar eşimizi tanımak noktasında derinleşmek istiyorsak da aslında ilk önce etkili bir şekilde iletişim kurmak için kendimizi eğitmeliyiz. İletişimde neden sorunlar yaşarız sorusu bizi çözüme de götürecektir.
1-Her Kişinin Kendine Ait İletişim Sözlüğü Vardır: İletişim hatalarının başında eşiniz ve siz aynı dili konuşmanıza rağmen, her biriniz yaratılıştan kaynaklanan farklı özelliklere sahip olmanızdır. Hepimiz farklı ortamlarda, farklı ailelerde, farklı deneyimlerle büyüyüp farkında olmadan kendi kullandığımız dilin dışında kendimize ait söze dökülmeyen, sözlükler oluştururuz. Örneğin; farklı ailelerde yetişen iki kişi ‘Hadi gel basket oynayalım’ gibi basit bir cümleyi kendi sözlükleriyle nasıl algılarlar? 1. aile için bu cümlenin söze dökülmeyen anlamı şudur. Basket topumuzu alalım, yakın bir parkta ki kotaya kadar yürüyelim ve ikimizden biri yorulana kadar basket oynayalımdır. 2. aile için ise; kendi sözsüz sözlüklerinde, haydi gel basket oynayalım demek, gel özel bir spor salonuna gidip, kapalı bir salonda, pahalı bir topla basket maçı yapalım ve ikimizden biri yenene kadar devam edelim demektir. Birinci ailede büyümüş olan kişinin, ikinci ailede büyümüş olan eşinin oyuna taşıdığı kararlılık ve saldırganlıktan dolayı şaşkındır.
Eşler arası büyük çatışmalara götürecek farklılıklar aslında sadece farklı sözsüz sözlük kullanmalarıdır. Eşler birbirlerinin sözlüklerinin kullanımını öğrenmeliler.
2- Beklentilerle Gerçekler Çatışabilir: Kişiye özel bir dil kullanılmasının yanı sıra başka unsurlarda vardır. Belkide en yaygın mekanizma yadsımadır. Eşinizin söylemek zorunda olduğu şeye inanmayabilirsiniz.
Hepimiz ilişkilerimiz içinde, hassas noktalara eşlerimizin beklentileriyle gerçeklerin çatıştığı alanlara sahibiz. Eşlerimiz kişisel çıkarlarımıza ters düşen bir şekilde davrandığında, yanılsamalar başvurabileceğimiz bir kaçıştır. ‘Böyle hissettiğin için sen kötü/ bencil/ cahil/ kaba/ aptal vb. diyerek kınayabilirsiniz. ‘Aslında gerçekten hissetmiyorsun senin asıl hissettiğin şey…..’ diyerek eğitebilir. ‘Bu kanudaki düşüncelerini değiştirmezsen, bende….yaparım’ sözleriyle tehdit edebilir. ‘Hı-hı çok ilginç. benimde söylediğim gibi…’ deyip görmezden gelebilir. Ve bu yorumların altında yatan ise, eşinizin ne hissettiğini azaltmaya çalışarak yerine kendi bencil yanılsanızı yerleştirmeye çalışmaktır.Bu durumda sizin aranıza mesafe koyan ciddi bir sorun haline gelebilir.
Peki Sağlıklı İletişim İçin Nelere Dikkat Edilmeli?
Sağlıklı evlilik için çiftler arası diyaloğunda sağlıklı olması gerekir. Sağlıklı bir diyalogda 3 adımdan oluşan evlilik hayatı için önemli bir egzersizdir.
1- Dikkatinizi Eşinize Verin
Sağlıklı ve etkin bir diyalog için ilk yapmanız gereken dikkatinizi eşinizin gerçekte ne söylediğine odaklamanızdır. Çoğumuz farkında olmasak da başkalarının ne söylediğini nadiren dinleriz. Dinlemememiz gereken zamanı, duyduklarımızın oluşturduğu etkiye cevap veriyoruz. Başka bir deyişle bizler aslında kendi verdiğimiz tepkileri dinliyoruz. Eşimizin söylediği sözlere odaklanmayı başarabilirsek, bu sözcüklerin gerçekte ne anlama geldiğinide anlama şansımız olacaktır.
Bu egzersize ikizleme egzersizide denilebilir. Eşler birbirlerinin görüşlerine dair iç mantıklarını doğrulamayı öğrenirler. İşin özü yaptıkları şey birbirlerine, ‘Söylediğin sözler bana anlamlı geliyor. Neden böyle düşündüğünü anlayabiliyorum’ demektir. Dikkatinizi verdiğinizde eşiniz hakkında onu ve içinde bulunduğu durumu çok iyi anlatan sözcükler seçtiğini fark edeceksiniz. Eşinize hatta tüm çevrenize farkındalıkla bakın ve sözcüklerin altındaki gerçek manaları yakalayın.
2- Eşinizle Aynı Kişi Değilsiniz
Eşinizle belli bir diyalog kurduktan sonra, sözledikleri sözcükleri gerçek anlamada dinleyerek taşıdıkları manaları bulmaya çalıştığınızda, çoğu zaman içsel deneyimleri sizinkinden farklı bir kişi ile yaşadığınızı keşfedersiniz. Artık ben ve o ilişkisinden sen ve ben ilişkisine terfi edersiniz. Birlikte yaşadığınız insanın sizin bir uzantınız olmadığını anlamanız buradaki başlıca gerekliliktir. Eşler arası çatışmaların en büyük sebeplerinden biride aynı kişi olduğunuzu düşünmek, sizin gibi davranmasını arzu etmektir. Fakat eşiniz sizden ayrı bir birey ve ayrı deneyimlere sahip ortamlarda yetiştiğinizi unutmamanız en doğru olandır.
3- Eşler Arası Empati
Eşlerin birbirleri arasındaki diyalogda, çatışmalar yaşansa da, küsmek ya da kendi kabuğuna çekilmek yerine, düzenli bir şekilde diyalog kurmaya gayret etmelidirler. Küsmek ya da kendini geri çekmek yerine iletişim kurmak, eşler arasında çok güçlü duygusal bağ oluşturur. Birlikte konuşarak bu duygusal bağlılığı yakalayabilen çiftler huzuru da yakalayabilmiş olur.
Diyalog aşamasının bu üçüncü adımında, eşinizi dikkatle dinleyip, söylediklerinin tamamını anlayarak kendi bakış açınızı eşinin söylediklerin ardındaki mantığı onaylamak için esnete bildiğinizde bir adım daha ileri giderek eşinizle empati kurmaya hazırsınız demektir. Bu bakış açısı tam olarak ‘olayları bu biçimde gördüğünü anladıktan sonra, nelere kırılacağını da anlıyorum’ buluşmasına bizi getirir.
Bazı insanlar için düşünce biçimlerinin onaylanması, duygularının onaylanmasından daha önemlidir. Fakat bazıları için ise empati iyileşmenin anahtarı olabilir. Bu kişiler bazen saçma heyecanları bile birileri tarafından onaylandığında sevildiğini anlarlar. Eşler arası ilişkilerde empati kurabilmek diyaloğun sadece sözde değil, daha derinlere hislerine de indiği noktadır.