Evliliklerde eşlerin anlaşmazlıkları çocukların psikolojik sorunlar yaşamalarına sebep olur, bu durum çocukların duygu ve düşünce sistemlerinin bozulmasına yol açar ve günlük yaşantılarının içinde çıkmaza girmelerine çok erken yaşlarda başlamalarına neden olur. Ebeveynler çocuklarının yanında her ne kadar öfke ve tartışmalarını gizlemeye çalışsalar da evdeki gergin hava duygusal bozulmaya en büyük etkendir.

Gerginlik ve öfke patlamalarına maruz kalan çocuklar korku ve endişeye kapılıp üzüntü duyarlar ve bu yüzden de hırçınlaşırlar. Vücut kimyası bozulmaya başlar ve çocukta uykusuzluk, mide ağrıları, baş ağrıları, ağlama, sinirlilik, kendine zarar verme davranışları ile genellikle ilk sinyallerini verir, artık çocuğun hayatının olumsuz yönde etkilediğini, ona verdiği zararları ve hayatının geri kalanında yol açacağı zararlı öğrenimlerin sonuçlarından ne kadar kötü yönde etkilendiğini görebilirsiniz.

Muhtemelen anne-baba arasındaki çatışmalar kendilerince sadece tartışmadır ama ne yazık ki çocuklar için o kadar basit olmadığını, mutlaka derin izler bıraktığını, olumsuz kişilik özellikleri edindiklerini, olumsuz çatışmalardan öğrendikleri davranışları uygun veya uygun olmayan ortamlarda sergileyeceklerini de göz ardı edemeyiz. Çocuklar öfkesini kontrol edemeyen, tepkisel davranış ve düşünceler gösteren özellikler göstermeye başladıkça yaşam kalitelerinin düşmeye başladığını ailelerde gözlemleyecektir. Her ne kadar çocukların bu duruma alıştıkları ya da tartışmaları anlamayacakları düşünülse de aksine çocukların ebeveynlere göre daha duyarlı olduklarının gözlemlendiğini belirtmeliyiz.

Aileler mümkün olduğunca çatışmalarını ya da olabilecek sert tartışmalarını çocuklarından uzakta yaparken herhangi bir anlaşmazlık durumunu çocuklarına uygun bir dille anlatma yolunu seçmelidir. Eğer çocuklarınızın yanında tartışma başlıyor ve şiddetleniyorsa mutlaka konuşarak anlaşabildiğinizi de çocuklarınıza ispat etmelisiniz. Bu çocuğunuzun hem size olan güveninin hem de kendisine olan güveninin artmasını sağlayacaktır.

Çocuklarınızın öfkesini kontrol edebilen, uyumlu, problemlerini konuşarak çözebilen kişiler olarak yetişmesi için ebeveynlerin çaba göstermesi gerekiyor. Mümkün olduğunca, problemlerinizden kaynaklanan çatışmaların yükünü çocuklarınıza yüklememelisiniz, anlaşmazlıkların yarattığı duygusal yıpranmaları onlara yansıtmamalısınız ve onların yanında tartışmalar büyük boyutlara ulaşmadan konuşarak çözüme ulaşabilmelisiniz. Özellikle gelişme çağındayken büyüme hormonlarının üretilmesi tamamen mutlu olmasıyla ilgilidir. Çocuğunuzun planlama ve organizasyondaki gelişimini tamamlaması da mutluluk duygusuyla bağlantılı, beynindeki bu kısımlar da duygularla etkileşim göstererek harekete geçiyor.
Ebeveynlerin farkına varmasını istediğim bir diğer durumda, kendi çocukluk yıllarında anne babalarının tartışma ve çatışmalarına maruz kaldıkları zamanlarda hissettikleri duyguları ve neler düşündüklerini, muhtemelen huzursuzluk, korku, tedirginlik, öfke, güvensizlik hissettiklerini hatırlayarak kendi çocuklarının neler hissedebileceğini tahmin etmeye çalışmalarıdır. Çocuklarınız hangi yaşlarda olursa olsunlar kaldı ki yetişkin yaşlarda bile anne babanın çatışmalarını görmek güven duygusunu törpüleyecektir, küçük ve genç yaşlardaki çocukların mutluluk, güven, huzur, saygı, sevgi duygu ve düşüncelerini büyük ölçüde zedeleyecektir.

Bütün bunları değerlendirerek aile içi öğrenmelerin kalıcılığını bilerek yine de bu davranışları gösteriyorsanız ve bunları çözemeyeceğinizi düşünüyorsanız. Bu konuda deneyimli bir uzmandan yardım almanızı ve hem kendi ruh sağlığınız açısından hem de çocuklarınızın davranış ve düşüncelerinin sağlıklı ve olması gerektiği gibi gelişmesini sağlamak açısından öğrenebileceğiniz ve farkına varabileceğiniz olumlu davranışları en kısa zamanda edinmenizi öneririm.