Çocuk eğitimi daha anne karnında başlar. Çocuk yapmaya karar verildiğinde her iki eşinde istekli olması ve aralarında sorun olmaması gerekir. Zeka düzeyi ve beslenme arasında sıkı bir ilişki vardır. Okul öncesi dönemde çocuğun kişilik yapısı ve zeka düzeyi büyük oranda belirlenmiş olur.

İnsan beynini en çok büyüdüğü dönem 0-3 yaş arasıdır.

Çocuk gelişimi sırasında, çocuğun bilişsel yönü kadar önemli diğer bir alan ise, çocuğun sosyallik yönüdür. Sosyal beceriler kişilik yapısı ile doğrudan bağlantılıdır. 3 yaş sonrası dönemde çocuğun eğitimi he aile ortamında hem de okul öncesi eğitimi veren uygun bir kurumda sürdürülmelidir. Anne babanın çocuğa model olması ve sevgi göstermesi önemlidir. Çocuğu sevmek ve şımartmak karıştırılmamalıdır. Çocuğa sorumluluk kazandırılması öncelikli amaç olmalıdır.

Özgüven, doğumla gelişmeye başlar ve 9-10 yaşlarına kadar gelişmeye devam eder.

Bu sebeple çocuğun başarıları takdir edilmeli ve ödüllendirilmelidir. Çocuk sosyal ve sanatsal faaliyetlere yönlendirilmelidir. Zorluklar karşısında umudunu yitirmemesi sağlanmalıdır. Çocuk geçmişle ilgili muhasebe yapamaz, geleceği de planlayamaz. Bu nedenle uzun vadeli sözler verilmemelidir.

Ceza ve ödüller sıcağı sıcağına uygulanmalıdır. Çocuğun davranışları üzerinden ödül ve ceza uygulanmalıdır;  kişilik ve duygular rencide edilmemelidir.

Çocuk Gelişimi Aşamaları ve Büyüme

Çocuklarda büyüme ve gelişme 5 döneme ayrılır:

Süt dönemi: 0-2 yaş arası
Oyun dönemi: 2-6 yaş arası
Okul dönemi: 6-12 yaş arası
Ergenliğe giriş: 11-12 yaş arası
Ergenlik dönemi: 12-18 yaş arası

Çocuk gelişimi aşamaları ve aylara göre analiz:

0-1 ay: Emme, yutma, kaka yapma gibi otomatik refleksler vardır.
1-6 ay: Uyku düzeni oluşmuştur.
6-12 ay: Yabancıları ayırt eder
10. ay: heceleme ve tek kelimeler başlar.
12-18 ay: İlk anlamlı sözleri söylemeye başlar, yürür ve kaşık kullanmaya başlar
18-24 ay: 2 kelimelik cümleler başlar, soru sorar, basit şarkılar söyler, tuvaletini haber verir
24-36 ay: 3 kelimelik kısa cümleler kurar, kendi benliğini kavramaya başlar, kız ya da erkek olduğunun farkındadır, taklit oyunları oynar
36-48 ay: konuşma hızı artar, 10’a kadar sayar, grup oyunlarına katılır
48-60 ay: Zaman kavramı gelişir, dinlediği hikayeyi anlatır, belirgin resimler yapar, arkadaş ilişkileri gelişmiştir.
60-72 ay: Kendi kendine yetecek duruma gelmiştir, mizah duygusu gelişmiştir, okul için hazırdır.

Çocuk Gelişimi Aşamaları – Beslenme ve Beslenme Sorunları

Düzenli yemek yeme alışkanlığı olmayan ailelerde büyüyen çocuklarda düzenli yemek alışkanlığı oluşmaz. Sağlıklı bir beslenme alışkanlığı için şu önerilere uyulmalıdır;

-Hamilelikte iyi beslenmek önemlidir.
-Çocuk ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmelidir.
-Şekerli ve unlu besinler tercih edilmemelidir, hazır mamalardan kaçınmak gerekir.
-Fazla yemek verilmemeli, kolalı ve gazlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
-Ara öğünlerde abur cubur verilmemelidir.
-Her grup besinden yenilmelidir.
-Çocuk yemek konusunda diğer çocuklarla kıyaslanmamalıdır.

İştahsızlık

Zorlayarak yemek yedirilmesi çocuğu iştahsızlığa sürükler. İştahsızlığa neden olan fiziksel etkenler şunlardır: hastalıklar gibi fiziksel etkenler, annenin kaygılı tutumu, gereğinden fazla yemek yedirilmesi, kardeş kıskançlığı vs

Şişmanlık

Son yıllarda şişmanlık çocuklarda giderek artmaktadır. Şişmanlık hem bedensel hem de ruhsal birçok sorunu beraberinde getirir, örneğin özgüven eksikliği. Şişmanlık sorunu olan çocuklarda hormonal sorunlar sıklıkla gözlenir. Şişmanlığa yol açan etkenler şunlardır: genetik yatkınlık, yeteri kadar anne sütü almamak, hareketsizlik, aile içi stres, beslenmeyle ilgili yanlış değer yargıları vs.

Şişmanlığın önlenmesi için şunlara dikkat edilmelidir:

Yanlış beslenme alışkanlıkları engellenmelidir.
Bol su tüketilmelidir.
Televizyon seyrederken yemek yenmemelidir.
Bilgisayardan uzaklaştırılarak, çocuk hareketli aktivitelere yönlendirilmelidir.
Çocuk spor etkinliklerine katılması konusunda yönlendirilmelidir.

Yemeklerde Seçici Davranmak

Çocuk her tür besin kaynağından tüketmelidir. Çocuk süt almıyorsa yoğurt ve peynir yedirilmelidir. Et yemiyorsa köfte yapılabilir. Çocuklar süslü ve göz zevkini okşayan yiyecekleri sevdiklerinden, besinle buna göre hazırlanabilir.

Çocuk Gelişimi Aşamaları – Anne Sütü Önemi

Anne sütü çocuk için çok besleyicidir. İlk 6 ay çocuğa sadece anne sütü verilmelidir. İnek sütü çocuk için zararlıdır ve 2 yaştan önce önerilmemektedir. Ek besinlere yarı katı olarak 6 aydan sonra geçilmelidir.

Emzirme İle İlgili Problemler

Doğum sonrası ilk saat içinde bebek emzirilmelidir. Emzirme sürecinde anne diyet yapmamalıdır ve bol sıvı alınmalıdır. Çalışan anneler süt pompası kullanabilir. Doğum sonrası depresyona dikkat edilmelidir. Süt kesme döneminde aşamalı olarak kesilmelidir. Gün içinde öğün süre ve sayısı azaltılır. Bir süre sonra sadece geceleri emzirilerek daha spnra tamamen kesilebilir.

Anne Sütünün Yararları

Anne sütü çocuğun bağışıklık sistemini geliştirir. Anne sütünün hazmı kolaydır, kansızlık daha az görülür. Anne-çocuk fiziksel olarak emzirme sırasında yakınlaşırlar. Anne çocukla göz teması kurar.

Emzirmenin Anne İçin Yararları

Annelik duygusunu daha fazla hisseder; anne kendisini daha huzurlu hisseder. Emziren anneler daha kolay kilo verirler. Emziren annelerin fiziksel görünümleri daha az bozulur. Emzirme anneyi kanserden korur.

Gelişimi Etkileyen Besin Öğeleri

Demir, iyot, çinko, B vitaminleri, folik asit, A vitamini, kalsiyum, kolin, magnezyum, omega 3

Çocuk Gelişimi Aşamaları – Resim Yeteneği

Çocuğun ilk çizgileri belli bir plan ve düzen çerçevesinde gerçekleşmez.

İlk çizgi ve noktalar genel olarak 18. ay dolaylarında görülür. 2 yaşında yuvarlaklar, ileri geri karalamalar ve irili ufaklı noktalar ortaya çıkar.

3 yaşındaki çocuğun çizgilerinde amaç belirginleşir ve kontrollü hareketler görülür. İnsan resmi olarak sadece yuvarlak baş çizilir ve başın içine 2 göz ve ağız konulur.

4 yaşına gelen çocuk insan figürü olarak genellikle çöp adamlar çizer. Baş kısmına kol ve bacaklar ekleyerek resmi tamamlamaya çalışır. Çok nadir olarak gövdeyi yapar. İnsan resmi en çok sevdiği çalışmadır. 5 yaşındaki çocuk halen insan figürü yapmaya devam eder. İnsan figüründe artık bütün organlar eksiksizdir. Çocuk yapacağı resmin konusunu önceden tasarlar. Yaptığı ev resmine ayrıntıları ekler.

6 yaşındaki çocuğun resimlerinde kağıt kullanımında ustalık görülür ve mekana yerleştirilen nesneler gerçek oranlara oldukça yakındır. Bir nesnenin arkasında bulunan şekiller görülüyormuş gibi çizilir, yani bir çok nesne saydamlaştırılır.

Çocuk resimlerine çevresel koşullar, kültürel ve kişilik özellikleri ve yaşantı gibi etkenler yön vermektedir. Çocuğun bilinç altında kalan istek, özlem, hayal, korku, endişe, merak ve bunun gibi düşünce ve hisleri resim aracılığıyla dışa vurur; ancak bu dışa vurum sembollerle olduğu için açık değildir. Çocuğun resim yapmasının temelinde dürtüsel bir isteğin yanı sıra, beğenilme ve haz alma amacı vardır.

Resim yapmak, çocuğun içselliğini simgelerle nesnel dünyaya kopyalama sürecidir. Bundan dolayı çocuk resim yaparken, müdahale edilmemelidir. Resim yapmak çocuğun düş gücünü geliştiren bir aktivitedir. Resim yapan çocuk, yönlendirildiği veya resmine sınırlamalar getirildiği zaman düş gücünü de sınırlamış olur. Resimler çocuğun nasıl düşündüğünü ve dünyayı nasıl algıladığını anlatır. Resim yapma becerisindeki ilerlemeler, çocuğun zihinsel ve devinimsel gelişimiyle aynı düzeyde seyreder. Resim, çocuk psikolojisinde olduğu kadar, klinik psikolojide de önemli bir yere sahiptir. Klinik psikolojide hem tanı koymada hem de tedavi sürecinde çocuk resimlerinden yararlanılmaktadır.

Çocuk resimleri değerlendirilirken şu ölçütlere dikkat edilmelidir:

– Çizim sırası
– Bireylerin organları
– Nesneler
– Bireylerin konumları
– Orantılar
– Kağıdın kullanım alanı, vs.

Anne ve babalar, çocuklarının resim ve diğer sanat dallarıyla buluşmalarını çok erken dönemde sağlamalıdır. Çocuk 1 yaşından sonra kağıt ve kalem ile tanışabilir. Çocuğun yaptığı resimler hakkında yorum yapması için fırsat tanınmalı ve çocuk cesaretlendirilmelidir.

Çocuk ve Müzik

Müzik ruhun gıdasıdır, diye çok bilinen bir söz vardır. Gerçekten de müzik, insan ruhu üzerinde inanılmaz olumlu değişiklikler yapar. Müziğin kendine özgü bir dili vardır ve bu nedenledir ki, evrensel bir boyuta sahip olduğu söylenir.
Müzik dinletilen bir çocuğun estetik duygusu ve ritim sezgisi gelişir ve içindeki güçlü duygular uyanır. Müzik çocuğu dinlendirir, canlandırır, sakinleştirir ve insani yönünü zenginleştirir. Çocuk dinlediği müziğe dans ile eşlik ederek, içindeki enerjiyi doğru bir şekilde aktarma olanağı bulur.

Bebekler İçin Müzik

Müzik, anne karnındaki bebeği bile olumlu yönde etkilemektedir. Birden fazla dinletilen müzik parçalarına veya ritmik seslere bebeklerin tepki verdikleri gözlenmiştir. Peter Happer ve Sara Shahidullah, 14 haftalık bir fetüsün dışarıdan gelen seslere tepki verdiğini, 24 haftalık iken ninnileri ve sakinleştirici müzik parçalarını dinlediğini tespit etmişlerdir. Doğumdan önce ve doğumdan sonra bebeğe dinletilen müzik belli bir düzen içinde verilmeli ve anne ile bebeğin günlük yaşam etkinlikleriyle bağlantı kurulmasına özen gösterilmelidir.

Hangi Müzikler, Ne Zaman ve Nasıl Dinletilmelidir?

Bebeklere, gerek doğumdan önce ve gerekse doğumdan sonra her çeşit müzik ve ritmik sesler dinletilebilir. Yağmur, rüzgar, dalga, hayvan sesleri, kuş ötüşleri olan albümler tercih edilebilir. Hamileliğin beşinci ayından itibaren, özellikle bebeğin hareketli olduğu saatlerde müzik dinletilmesi önerilmektedir. Günlük 10-15 dakikalık seanslar şeklinde müzik dinletilebilir. Çoklu zeka yaklaşımının en bilinen savunucusu Howard Gardner’e göre müzik başlı başına bir zeka türüdür. Müzikal zeka, en erken ortaya çıkan ve en erken fark edilen zeka çeşididir.