Üzüntü, boşluk duygusu, kaygı, aşırı sinirlilik, ağlama krizleri, bebeği yeterince sevememe ya da bakamama kaygısıyla kendini gösteren ve ilk gebeliklerde daha fazla görülen lohusa sendromu, yeni anneleri ve doğumdan hemen sonra etkiliyor.

Üzüntü, boşluk duygusu, kaygı, aşırı sinirlilik, ağlama krizleri, bebeği yeterince sevememe ya da bakamama kaygısıyla kendini gösteren ve ilk gebeliklerde daha fazla görülen lohusa sendromu, yeni anneleri ve doğumdan hemen sonra etkiliyor.

Anne olduktan sonra birçok kadının ruh halinde değişiklikler meydana gelir. Bu durum normal ve beklenen bir durumdur. Hafif hüzün ve kaygı durumu 7-10 gün içinde kendiliğinden düzelir. Bu duruma doğum hüznü denir. Bazı kadınlarda ise daha ağır olan ve doğum sonrası depresyon diye adlandırılan rahatsızlıklar görülür.

Lohusa depresyonu kendisini nasıl gösterir?

  • Doğum depresyonu doğum sonrasındaki ilk 6 hafta içinde sinsice başlar.
  • Birkaç ay içinde düzelir.
  • Önlem alınmazsa 1-2 yıla kadar sürebilir.
  • Şiddetli hüzün ya da boşluk duygusu, psikomotor hareketlilikte artış, yerinde duramama, endişe, sinirlilik, sıkıntı, bunaltı, kendiliğinden ağlamalar, panik atak, duygusal küntlük ya da duyarsızlık, aşırı yorgunluk, enerji eksikliği gibi yakınmalarla kendini gösterir.
  • Aile, arkadaş ya da keyif veren etkinliklerden uzak durma gibi belirtiler de zaman zaman ortaya çıkabilir.
  • Bazı annelerde bebeklerini yeterince sevmedikleriyle ya da bebeğin beslenmesiyle uykusuyla ilgili endişeler ortaya çıkabilir.
  • Bebeğe zarar verme korkuları, iştahsızlık, kilo kaybı, uykusuzluk, mutlu olmaları gerekirken çökkün duygulara sahip oldukları için suçluluk duygusu, ilgi ve istek kaybı en önemli belirtilerdir.

Lohusa depresyonu kimler için daha fazla risk taşır?

  • Lohusa depresyonu riski özellikle geçmişte depresyon gibi ruhsal sıkıntılar, evlilikle ilgili sorunlar yaşayanlarda, ailelerinde ruhsal hastalık öyküsü olanlarda daha fazladır.
  • Ayrıca, evlilik dışı doğum yapma, istenmeyen gebelik, annelik rolü için hazırlıksız olma, doğum korkusu gibi nedenler lohusa sendromunu tetikler.
  • İlk gebeliklerde lohusa sendromu daha fazla görülür.
  • Sosyal desteği olmayan yeni anneler de lohusa sendromuna daha fazla yakalanabilir.
  • Özellikle ergen, planlanmamış veya istenmeyen hamileliklerde ve sosyo-ekonomik düzeyi düşük kadınlar lohusa depresyonuna girmeye daha çok yatkındır.
  • Gebelik süresince evlilik gerilimi ve doyumsuzluğu yaşayan ve özellikle eşlerinden yeterli destek alamayan, evlilik ilişkilerinde sorunlu olan kadınlarda da doğum sonrası depresyonu ortaya çıkma riski daha yüksektir.

Lohusa sendromunu engellemek için yeni anne ne yapabilir?

  • Moral bozukluğu ve stres anne sütünün azalmasına hatta kesilmesine yol açabilir.
  • Yeni bir bebekle baş başa kalmak, ona bakmak yeni doğum yapmış anneleri tedirgin eder.
  • Hatta saplantılı bir şekilde tüm dikkatlerini yeni doğanın üzerine verirler.
  • Yeni bir anne için bir taraftan yeni rolüne adapte olmak diğer yandan da bebeğin fizyolojik bakımını ve ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak oldukça yıpratıcıdır.
  • Bu sebeple bu zor dönemde mutlaka eş ve aile desteği almakta fayda vardır.
  • Ayrıca doğum sonrasındaki dönemi daha rahat atlatmak için doğum öncesi eğitim almak, bebek bakımı ve annelik konusunda çeşitli yayınlar okumak da anne adaylarına fayda sağlar.
  • Ayrıca yeni annelerin tedirgin oldukları, kaygılandıkları, her türlü fizyolojik ve psikolojik değişiklikleri doktorları ile paylaşmaları ve kafalarında büyütmemeleri gerekir.
  • Yeni annelerin etrafında çocuğu olan ve bu dönemlerden geçmiş akraba, arkadaş, komşu gibi kişilerle iletişim halinde olmaları da bu sendroma yakalanmamaları açısından oldukça önemlidir.

Lohusa sendromunun tedavisi nasıl olur?

  • Lohusa sendromu kötü sonuçlar doğurmadan tedavi edilmelidir.
  • Tedavi için yeni annenin mutlaka yardım alması gerekir.
  • Doğum hüznü durumu ortaya çıktığında istirahat ederek, bebek uyuduğunda uyuyarak, aile bireyleri ya da arkadaşlardan yardım alarak, her gün düzenli duş alıp giyinerek, dışarı çıkıp yürüyüş yaparak ve rahatlamak ihtiyacı duyulduğu zamanlarda çocuğu bir başkasına kısa süreli de olsa bırakarak rahatlamaya çalışılmalıdır.
  • Daha ağır depresif durum ortaya çıktığında mutlaka tıbbi değerlendirme yapılmalıdır.
  • Depresyona neden olabilecek tıbbi durumları belirlemek için tıbbi muayene, tetkikler ve gerektiğinde antidepresan veya antipsikotik ilaç uygulaması yapılabilir.
  • Gerektiğinde bireysel terapi ile anne ve babaya yönelik danışmanlık hizmeti de alınabilir.