Cinsel kimlik gelişimi aslında bebeğinizin doğumu ile başlayan bir süreç. Miniğinizin kucağa alınması, sallanması, banyo yaptırılması yani ona dokunuyor olmanız hoşuna gitmekle beraber ilk cinsel duygularını da ortaya çıkaran bir durum olmaktadır.

Karşı cinsi gözlemlemek ilgilerini çeker!

Küçük             çocuklar soru ve davranışları ile bedenlerine olan ilgilerini belli eder. Okul öncesi dönemdeki çocuklar ise cinsel gelişimleri ile ilgili bilgi sahibi olmak ister. İki veya üç yaşında çocuklar çıplak olmak, başkalarının vücudunu görmek, kadınların göğüslerine ve kendilerine dokunmak ister. Üç yaşına yakın çocuklar erkek ve kız ayrımına varmaya başlar ve karşı cinsi gözlemlemek ilgilerini çeker. Örneğin bir kız çocuğu erkek kardeşi banyo yaparken onu izlemek ister, kendisinin neden penisi olmadığı ile ilgili sorular sorar. Aynı zamanda erkek çocuklar da kız çocuklarının niçin penisi olmadığını merak eder. Anne ve babaların çocuklarından gelen soruları çocuğun yaşına uygun şekilde cevaplaması gerekir.

Anne kız ya da baba oğul ilişkisi önemli!

Kız çocukların penisini kaybetmiş olduğunu düşünen erkek çocuklar penislerini kaybetmek ile ilgili korku yaşar. Kız çocukları ise büyüdüğü zaman penisi olacağını düşünür. Penisini kaybedeceğini düşünen erkek çocuk babası ile özdeşim kurmak ister. Anneye olan hayranlığı yüzünden babasının onu cezalandıracağını düşünür. İki yaşından sonra uygulanan sünnet erkek çocuklarda penisi tümden yitirme korkusuna neden olur. Baba ile iletişim sorunlu, baba  katı, soğuk ve mesafeli ise bu korku çocukta artar. Ama baba ile erkek çocuk arasındaki iletişim olumlu olursa çocuk korkusunu yener ve babası ile özdeşim kurar. Aynı durum kız çocukların anneleri ile ilişkisinde yaşanır. Anne ile sağlıklı ilişki kız çocukların penis beklentisini yok eder. Anne ile özdeşim kurmasını sağlar.

İlk cinsel dürtü: Yıkamak ve alt değiştirmek

Cinsel gelişim bebeklikten itibaren çocuğun yaşamında önemli bir gelişim dönemidir. Bebekler doğdukları andan itibaren kendi bedenlerine ve ihtiyaçlarına odaklıdır. Kucakta olmak, sallanmak, altının değiştirilmesi ve yıkanmak bebeklerin hoşuna gider. Özellikle yıkanma ve altının değiştirilmesi bebeklerde ilk cinsel duyguların ortaya çıktığı durumlardır. Erkek bebekler penislerine dokunur; ancak kız bebeklerin genital organları gizli olduğu için dokunma ile ilgili güçlük çekerler bu yüzden erkek bebekler kız bebeklere oranla daha çok cinsel organlarına dokunur.

Ayıplayıcı ve öfkeli tepkilerden kaçının!

Bazı anne ve babalar bebeklerin kendilerine dokunmalarından rahatsız olur. Ebeveynler bu durumun yaş ilerledikçe daha da fazlalaşmasından kaygılanır. Oysa bebeklerin kendilerine dokunmak istemeleri oldukça doğal bir durumdur. Cinsel eğitim bu aşamada başlamaktadır. Anne ve babaların korkutucu, ayıplayıcı ve öfkeli tepkileri çocukları daha da meraklı hale getirir. Cinsellik ile ilgili aşırı tepkiler bebeklerin ve çocukların duygusal gelişimine de olumsuz etkileyecektir.

“Leylek getiriyor” ifadesinden uzak durun!

Üç yaşından itibaren çocuklar bebeklerin nereden geldiğini ve nasıl doğduklarını sormaya başlar. Böyle bir soru karşısında anne ve babalar “Leylek getiriyor ya da kapıya bırakıyorlar” gibi ifadelerden uzak durmalı. Bebeğin anne karnında büyüdüğünü ve bebeğin nasıl doğduğunu çocuğun yaşına uygun sade bir dille ifade etmeli. Anne ve babaların kaygısı bu soruların devamının geleceği hatta daha da detaylı bilgi almak için daha çok soru soracağıdır. Evet çocuklar soru soracaktır ama belirli aralıkla çünkü yapılan açıklama çocuğun yaşına göre farklı anlam taşır. Anne ve babalar çocukların sorularına her defasında yanıt vermelidir. Eğer çocuğun soruları cevaplanmazsa çocuk başka kaynaklardan cevap bulmaya çalışır. Özellikle başkaları tarafından bilgi almak çocukta anne ve babasına karşı güven sorunu yaratır ve saplantılı durumlara neden olur.

Soruları cevaplarken net olun!

Çocuğun sorularının cevaplanmaması cinsellik ile ilgili soru sormaması gerektiğini çocuğa hissettirir. Soruların cevaplanması kadar cevaplama sırasında anne ve babanın tutumu da önemlidir. Kaçamak cevaplar, ses tonu, tedirgin beden hareketleri çocuğun cinselliğin utanılacak, yasak ve konuşulmaması gereken bir konu olduğunu düşündürür. Bu durum çocuğun merakını ve sorularını arttırır. Artan merak çocukta duygusal değişimlere özellikle suçluluk duygusuna neden olur.

Çocuklar kendi cinsiyetlerine uygun tutum ve davranışlara sahiptir. Başka bir ifadeyle, çocuklar yapılarında var olan cinsel donanımlarına özgü gelişirler. Kız ve erkek çocuk kendi cinsiyetine uygun olarak desteklenirse kendi toplumsal cinsiyet rolüne sahip olur. Aileler kız çocuklarının kibar, nazik, uslu ve sakin olmasını,  erkek çocuklarının ise güçlü, dayanıklı, sert ve korkusuz olmalarını ister. Şiddet her iki cinsiyet için kabul edilemez ama yaramazlık erkek çocuklar için daha kabul edilebilir bir durumdur. Aileler bebekler doğduğu hatta bebeğin cinsiyetini öğrendiği zaman cinsiyete uygun kıyafet ve oyuncak alır. Cinsel kimliğin olumlu gelişmesi için en önemli koşul ailelerin çocuklara kendi cinsiyetlerine uygun davranmaları ile başlar. Anne ve babalar çocuklarının kız ya da erkek olmasına bağlı olarak cinsiyetine uygun sorumluluk, hak ve zorunluluk ile ilgili bilgi verir. Bu durum cinsel kimliğe eşlik eden sosyal roller ile ilgilidir.

Model olduğunuzu unutmayın!

Çocuk kız ve erkek davranışlarını ve cinsel kimliğini anne ve babasına özendiği için, anne ve babasına benzemek istediği için ve onlarla özdeşim kurmak için benimser. Çocuğun anne ve babası ile ilişkisi ne kadar olumlu ve anlayışlı bir aile ortamında olursa etkileşim ve özdeşim o kadar iyi olacaktır. Anne ve babanın çocuğuna model olması, çocuğun sahip olduğu özellikleri takdir etmesi, her koşulda çocuğu kabul edici davranması çocuğun cinsel gelişimi için önemlidir.

Çocuk utandırılmamalı ve eleştirilmemeli!

Anne ve babalar bedenine dokunan bir çocuğu utandırmamalı ve dokunmaması gerektiğini söylememeli. Böyle bir durumda çocuk bedene dokunmanın utanç verici ve gizlenmesi gerektiğine inanır. Söyledikleri veya sordukları sorularla ilgili çocuk utandırılmamalı ve eleştirilmemeli. Bu dönemde çocuğa yakın davranmalı, ten temasına önem verilmeli. Çocukluk döneminde cinsel gelişim ile ilgili sorun yaşayanların ergenlik döneminde cinsel konular ile ilgili yetersizlikleri artar ve benlik saygısı ile ilgili sorun yaşar. Arkadaşlardan alınan bilgiler ergeni daha olumsuz etkiler. Çocukluk döneminde cinsellik ile ilgili ailesinden kabul görmeyen çocuk ergenlik döneminde sorunları ile ilgili ailesine başvurmaz.

Çocuğun cinsel konulara olan merakı doğal ve sağlıklıdır!
Bu merak kendisini ve çevresini tanıma ihtiyacı ile bağlantılıdır. Merak normal bir durumken anne ve babaların sergiledikleri doyumsuz davranışlar ve tutarsız açıklamalar çocukta gereğinden fazla merak ve cinselliğe karşı saplantılı tutumları ortaya çıkarır.