İşte çocuk yetiştirmeye dair 10 altın kural:

Çocuğunuzun eğitimindeki en önemli kısım sizin kendi davranışınız.

Çocuğunuzla birlikte olduğunuz her an aslında onu eğitiyorsunuz, o yorulmak bilmeden sizi izliyor, davranışlarınızı ve sözlerinizi kaydediyor. Yaşadığınız en ufak bir değişikliği bile fark edecek kadar iyi gözlemliyor sizi. Ve eğer siz etrafınıza karşı olumsuz davranışlar içindeyseniz çocuğunuzun aksi şekilde davranmasını beklemek tam bir hayal olur.

Eğitimde en açık, en içten ve ciddi tavrınızı takınmalısınız.

Bu üç özellik eğitimde mutlaka olmalıdır, çünkü bu üçlü hayatta da önemli bir yere sahiptir. Ciddi olmak sert ve kızgın olmanızı gerektirmez. Ciddi olurken samimi de olabilirsiniz. Emin olun çocuğunuz bu üçlüyü anlar ve değer verir.

Her ebeveyn çocuğunda ne görmek istediğini iyi bilmelidir.

Anne baba olarak çocuğunuzdan ne beklediğiniz konusunda açık olmalısınız. Beklentileriniz üzerine ciddi ciddi kafa yormalısınız, bu süreçte kendi hatalarınızı görebilirsiniz ancak hatalarınızın olması cesaretinizi kırmamalı.

Çocuğunuzun iyi olduğundan emin olmalısınız.

Çocuğunuza gerekli ölçüde özgürlük tanımalısınız ancak onun nerede ve kimle olduğunu bilmeniz önemlidir. Onu karşılaşabileceği iyi ve kötü tüm durumlara karşı hazırlarsanız her zaman güvende olacağından emin olursunuz.

İyi bir eğitimin anahtarı düzenli olmaktır.

Eğitimde küçük hatalar bile affedilemeyebilir. Ancak düzenli olursanız tüm ayrıntıları gözünüzün önünde tutabilirsiniz. Her gün, her an ve sürekli gerçekleşen küçük detaylar aslında hayatta büyük öneme sahiptir ve onları kontrol edebilmek ancak düzenle olur.

Çocuğunuzu yardımınızı almaya zorlamayın ama yardım etmekten de mutlu olun.

Ebeveynlerin çocuklarına yardım etmesi zorlayıcı, sıkıcı ve rahatsız edici olmak zorunda değildir. Çocuğunuz bazen zorlanabilir ama zorlukların üstesinden gelebilmeyi öğrenmek için biraz kendi başına çabalaması gerekir. Önemli olan ebeveyn olarak çocuğunuzun zorluklar arasında ne yapacağını bilmez halde kaybolmasına izin vermemenizdir.

Gerçekleştirdiği bir işin sonucuna göre onu ödüllendirmeyin veya cezalandırmayın.

Bir problemini çözebiliyor olmak çocuğunuz için kendi başına yeterli olmalıdır. Onun yaptığı işi takdir etmenizin en iyi yolu sarf ettiği çabayı, becerilerini, ve yöntemlerini takdir etmenizdir. Çocuğunuzu hem överken hem de cezalandırırken dikkatli olmalısınız. Onu arkadaşlarının yanında övmemeli ve cezalandırmamalısınız.

Bir çocuk kendi değerini bilmezse kimseyi sevemez.

Sevmek, sevgiyi anlamak ve mutlu olmak için çocuğunuzun önce kendi değerinin farkında olması lazım. Kendine değer vermeden başkaları için bunu yapmasını bekleyemezsiniz.

Çocuğunuz için kendinizi feda etmeyin.

Çoğu ebeveyn gün gelir şu şekilde yakınır: “Anne/baba olarak onun için her şeyimi feda ettim, kendi mutluluğumu bile.” Asla bunu yapmayın. Çocuğunuza iyilik yaptığınızı düşünerek yapacağınız en büyük kötülüklerden birini yapmış olursunuz çünkü. Onun için kendi mutluluğunuzdan vazgeçmeyin, beraber mutlu olmanın yollarını bulun.

Çocuğunuza mutlu olmayı öğretemezsiniz ama çocuğunuzu mutlu edecek şekilde eğitebilirsiniz.

Sevgi en güçlü duygu çünkü harikalar oluşturabilen, insanları baştan etkileyen ve insani değerleri oluşturan duygu sevgi. Çocuğunuzu bu yönde, sevgiyle eğitirseniz onu mutlu edersiniz.