Öfke sadece psikolojik değil biyolojik değişimlerle de ilişkilendirilebilir; çünkü öfkelendiğiniz anlarda kan basıncı, bazı hormonların üretimi ve nefes alış-veriş hızınız artar. Öfkenizi nasıl kontrol edebileceğinizi bilmeniz gerçekten önemlidir.
Herkesin zaman zaman öfkelendiği doğrudur, fakat bu çok sık olduğu zaman problemler oluşmaya başlar. Eğer son dönemlerde kendinizi çok “huysuz” hissediyorsanız, anlatacağımız stratejileri ve tavsiyeleri sinirinizi doğal yollarla kontrol altında tutmak için göz önünde bulundurmanızda fayda var.
Hiddet ve öfke sadece etrafımızdakileri değil aynı zamanda kendi vücudumuzu da kasıp kavurur. Birçok araştırma, öfkenin özellikle erkeklerde, bazı kalp rahatsızlıkları riskini arttırdığını göstermektedir. Diğer sebep olduğu problemler ise: stres, sindirim zorluğu, uykusuzluk, baş ağrısı, gastrit ve benzerleridir. Yani, öfkemizin arttığı ve yüzümüzün kızarmaya başladığı anları kontrol etmeyi öğrenmek çok önemlidir.
Öfke Nedir?
Öfke sebep olan duruma, kişiye ve neyin tetiklediğine bağlı olarak yoğunluğunda değişim gösteren bir duygudur. Daha ılıman hali şiddetli memnuniyetsizlik olarak kendini gösterir, fakat en yoğun hali ise hiddet ve köpürmektir. Öfke psikolojik ve biyolojik değişimlerle ilişkilendirilebilir, çünkü kan basıncını, bazı hormonların (mesela adrenalin ve kortizon) üretimini ve nefes alış-veriş hızını arttırır.
Genellikle öfkemizin doğal ve içgüdüsel olarak açığa vurumu agresifliktir; bağırarak, etrafımızdaki cisimleri bir yerlere veya birine fırlatarak bunu yaparız. Amerikan Psikoloji Birliği’nin tanımına göre öfke dış tehditlere karşı oluşan bir tepkidir, bu dış tehditler de büyük düşmandan kendimizi savunmak için savaşmak zorunda kaldığımız durumlardır. Bir parça öfkenin kendimizi kurtarmak için önemli olduğunu, fakat çok büyük boyuttaki öfkenin her zaman zararlı olduğunu aklımızdan çıkarmamak gerekir.
Öfkenizi Kontrol Etmenin Yolları
Rahatlayın
Rahatlama teknikleri veya metodlarının öfkeyi ve siniri azaltmakta insanı hayrete düşüren bir etkisi vardır. Düşüncelerinizi ve hislerinizi de bu yönde şekillendirmeniz daha da işinize yarayacaktır. Nasıl rahatlarız? Meditasyon yaparak. Yoga veya tai chi deneyebilirsiniz. Gözlerinizi kapatın, burnunuzdan derin bir nefes alın ve hiçbir şey düşünmemeyi deneyin. Çok mu zor olduğunu düşünüyorsunuz? Endişelenmeyin, en azından bir kez deneyin ve nasıl rahatlamaya başlayacağınızı görün.
Arındırıcı Fiziksel Aktiviteler Yapın
Fiziksel egzersizler öfkeyi yok etmenin doğal bir yöntemidir. Fakat dikkat edin, bütün sporlar veya egzersizler yardımcı olmayacaktır. Eğer atletik bir yapıya sahip değilseniz endişelenmeyin, her zaman sizi rahatlatan ve aynı zamanda eğlenceli olan bir fiziksel aktivite bulabilirsiniz! Örneğin, boks yapmayı veya dövüş sporlarını mesela judo, tekvando veya kickboksu deneyebilirsiniz ya da bisiklet sürmeye veya yürüyüşe çıkabilirsiniz.
Eğer öfkenizin artmaya başladığını hissediyorsanız, yürüyüşe çıkın ve biraz temiz hava alın. Spor salonunda iseniz, enerjinizi sizi öfkelendiren şeylere yöneltin (patronunuz, anneniz veya arabanıza çarpan adam hakkında düşünebilirsiniz).
Problemi Bilin
Öfkeyi vücudumuzdan atmanın iyi bir yolu onunla baş edebilmektir. Bu ise, öfkemize sebep olan şeylere, neden o tepkileri verdiğimize benliğimizde derin olarak bakmak demektir. Sizi neyin rahatsız ettiğini fark etmemiş olabilirsiniz ve bir terapistle veya bu öfkeye sebep olan kişiyle konuşmak size yardımcı olacaktır. Odaklanıp, her şeyin bir çözümü olduğunu bilmelisiniz.
Eğer durum kontrolünüzden çıktıysa, dert etmeye değmez bile. Fakat durumda değiştirilebilecek ya da iyileştirilebilecek şeyler var ise, ayağa kalkın ve harekete geçin! Eğer öfkenizle kendiniz başa çıkamayacağınızı düşünüyorsanız, bir psikologdan randevu alın. Bir psikolog öfke sorununa nasıl yardım edeceğini birçok teknik yöntemiyle bilir, hatta basitçe sizi bu konu hakkında dinlemesi bile öfkenizi azaltmanıza yardım edecektir (çünkü anlatmak her zaman rahatlamak için mükemmel bir yöntemdir).
Durum Hakkında Mantıklı Düşünün
Öfke bizi ele geçirmeye başladığında, genellikle mantıklı düşünemeyiz. Bu da diğer problemler gibi çözümü olan bir sorundur. Öncelikle, 2 kelimeyi kullanmaktan uzak durmalısınız: “hiç” ve “hep”, çünkü bu esnada sadece öfkenizi sebeplendiriyor olacaksınız ve çözüm odaklı davranmayacaksınız. “Geç kaldığımda hep sinirli oluyorum” ya da “trafikte sakin kalmanın hiç bir yolu yok” gibi cümleler kullanmak yerine “Bir dahaki sefer geç kaldığımda veya trafiğin en yoğun olduğu saatte sakin kalmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım” gibi cümleleri kullanmayı tercih edin.
İletişiminizi Güçlendirin
Bazen de hayal kırıklıklarımızdan dolayı öfkeleniriz. Eğer birisiyle birden fazla durumda konuşmuşsak ve işler istediğimiz gibi gitmediyse, bu her zaman karşımızdaki insanın hatası değildir. Belki de ne istediğimizi açıkça ve güzelce belirtmediğimiz için bizim hatamızdır. Ne söylediğinizi çok iyi dinleyin, karşınızdaki insana sizin sözlerinizden ne anladığını sorun ve sorularını her şey aydınlığa kavuşana kadar cevaplayın. Bu birçok problemi önleyecektir.
Tatile Çıkın
Eğer bunu yapamıyorsanız, en azından bir hafta sonunu evinizde değil, alışkın olmadığınız başka bir yerde geçirin. Rutininizden biraz sıyrılıp, parkta veya sahilde bir yürüyüşe çıkın. Problemleriniz hakkında düşünmeyi bırakıp, ne istediğiniz ve ruhunuzu nasıl rahatlatacağınız hakkında düşünmeye zaman ayırın. Sizi rahatsız eden şeylerden uzak durmaya çalışın (örneğin trafik ya da çok fazla çalışmak). Her zaman pozitif düşünün, doğanın güzelliklerinden faydalanın, derin nefes alın, çiçeklerin kokusundan zevk alın ve daha fazla gülün!
Sorunlarınızın Daha Sağlıklı Çözümü Adına Profesyonel Danışmanlık Hizmeti
(Yüz-yüze veya Online Randevu) Alabilirsiniz.