Birçok insan, dinlemenin okuma -yazma bilgi ve beceri edinme gibi bir okul konusu olmadığını bunun kendiliğinden oluştuğunu düşünmektedir. Oysaki 1960’larda araştırmacılar, ilkokul öğrencilerine öğretimle dinlediğini anlama becerisinin kazandırılabileceğini ortaya koymuşlardır.
1970’li yıllarda yapılan araştırmalar da bu sonucu destekler.
İlk yıllarda çocuklar zamanlarının çoğunu anne ve babalarıyla geçirirler. Bundan dolayı, çocukların iletişim becerilerini yapılandırmada anne ve babalara daha çok dikkate alırlar.
Okul çağlarında buna öğretmen de katılır. İletişim, çocukların gördükleri örneklerle pekişir. Çocuklarını ilgiyle, sabırla ve dikkatle dinleyen anne ve babalar, çocuk için iyi bir örnek oluştururlar. Bu yüzden anne ve babalara önemli görevler düşmektedir. Bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz.
Çocuğu gerçekten dinlemek ve onu dinlediğinizi göstermek için cocuk konuşurken yüzüne ve gözlerine bakmak.
Çocukları konuşmaya cesaretlendirmek, onlara sık sık düşüncelerini sormak.
Kendi düşüncelerimizi de onu önemseyerek açıklamak.
Onları sabırla dinlemek, yanlış da olsa sonuna kadar dinlemek
Bu kurallar çocuğun dinleme becerisinin gelişmesinde önemlidir. Bireyler, dinleme becerisi ve alışkanlığını bebeklikten itibaren zorunlu öğretimin başlangıcına kadar, genellikle gelişigüzel kültürlenme sürecinde kendiliğinden edinmektedirler. Ancak bu düzeyde öğrenme bireyin dinlediklerini tam ve eksiksiz anlaması, ayırt etmesi ve değerlendirmesi için yeterli olamaz. Yeterince hazırlanmak için dinlemeyi de tam olarak pekiştirmeliyiz.
Dinleme Becerisinin Öğretimi
Dinlediğini anlama konusunda doğrudan eğitim verilen öğrencilerin dinlediğini anlama becerilerinin geliştirilebileceğini ortaya koyan araştırmalar var. Bu araştırmaların sonuçları şu şekilde özetlenebilir
Dinleneni anlatma için gerekli olan sürecin oluşturulması, dinlediğini hatırlamaya yardımcı olmaktadır.
Dinleme, daha sonra bu dinlediklerini küçük gruplar halinde arkadaşlarıyla tartışma, dinlemeden sonraki aktif katılımın daha faydalı olduğunu göstermiştir.
Dinlerken konuşmacılara ilgili sorular sormak, önemli bir dinleme becerisinde ne zaman ve nasıl daha fazla bilgi isteyeceğini bilmek.
Öğrencilere metinler, küçük hikayeler okumak sonrasında sorular sormak, soruları cevaplandırmak.
Çocukların hikayeyi yeniden yapılandırmasına aktif olarak katılması, görüntüleri düzenleme hikayenin içsel bir sunuşunu yapar.
Canlandırma yapma, hem çocuk hem de yetişkinler için hatırlamada iyi bir transfer yoludur.
Görsel canlandırma hatırlama ve dinlemeyi etkin kılan güçlü bir yardımcıdır.
Resim ve fotoğraflar öğrenmede anlama ve anlatım becerisini geliştirmede en etkili yöntemlerdendir.