Bir topluluk içindeyim ve harika bir fikrim var ama içimdeki bir şey fikrimi söylememi engelliyor. Bir an dışa dönük ve heyecanlıyken hemen ardından içedönük ve utangaç oluyorum. Bazen riske girebilirken bazen çok tedbirli davranıyorum; bazen bir lider konumundayken bazen sadece birilerini takip edebiliyorum. Bir bukalemun gibi ortama ayak uyduruyor, çevremdeki insanlara göre davranıyorum. Kendim olamıyorum. Kendime güvenim yok. Bazen, kim olduğumu bile bilmediğimi düşünüyorum.”

Davranış biçiminde ısrarlı ve sürekli değişiklik yapmak, eksik benlik imajının göstergesidir. Bu durum sizi kolayca çekingenliğe götürür. Gerçekten tanıdıklarında, insanların sizi sevmeyeceklerinden korkuyorsunuz. Olduğunuzdan farklı davranarak insanların sizi tanımasını engelliyorsunuz. Övülmeyi ve takdir edilmeyi isteyerek, bunları elde edecek şekilde davranıyorsunuz. Yine de insanlarla aranıza mesafe koymak istiyorsunuz. Başkaları tarafından sevilmeyi istemekle beraber ilgi odağı olmayı istemiyorsunuz. Çok fazla ilgi sizi rahatsız ediyor; sizin istediğiniz şey insanların arasına karışmak ancak en tutarlı insanlar kendilerine güvenen kişilerdir. Davranışlarımızın temelinde başkalarının onayını almak olmamalıdır. Kendinize güvenmediğiniz için karşılaştığınız her kişinin övgü ve takdirini kazanmayı istiyorsunuz.

 

Tartışma becerilerinizi geliştirin ve düşüncelerinize sahip çıkın. Başkalarının karşı olduğu bir fikri savunmak ilk bakışta korkutucu gelebilir ama bu en gerekli becerilerden biridir; size çok şey kazandırır. İki insanın birbirleriyle ne kadar uyumlu olduklarının bir önemi yoktur, her konuda anlaşacak değiller; şayet her konuda anlaşıyorlarsa ortada bir sorun var demektir. Hepimiz birbirimizden farklıyız ve bunun için sevinmeliyiz. Hepimiz aynı olsaydık hayat çok sıkıcı olurdu. Bir konuda farklı fikirlerde olmak, birbirini sevmemek değildir. İnsanlar farklı fikirlerde olup yine de iyi arkadaş olabilirler, birbirlerini sevebilir ve saygı duyabilirler. Kimse bir konuda en iyiyi bildiğini söyleyemez. Kendi görüşünüzü bildirmeye, en az diğer diğer insanlar kadar hakkınız var.

O halde fikrinizi etkili bir şekilde ifade etmenin yollarını öğrenin. Toplum içinde konuşma becerilerinizi geliştirmek için kurs ve seminerlere katılın. Samimi bir ortamda tartışabilir, fikirlerinizi savunabilir ve değerli tavsiyeler alabilirsiniz. Evde, işte veya sosyal ortamda birinin düşüncelerini, kendi düşüncenizmiş gibi savunabilirsiniz. Bir toplantıda söylemeye çekindiğiniz fikri not alın ve ilgili birimin müdürüne verin. Fikirlerinize sahip çıkın ki insanların içinde gururla yürüyebilesiniz.

 

Kendine güveninizi geliştirmek için bir oyunculuk kursuna veya tiyatro grubuna katılın. Eğer ilgi odağı olmaktan kaçınıyorsanız; kendinize güvenmek için ihtiyaç duyduğunuz şey, belki de budur. Yetişkinler için oyunculuk eğitimi veren bir kursa veya tiyatro grubuna katılın. Bu, gerçek kişiliğinizi bulmak için benzersiz bir fırsattır. Farklı karakterleri canlandırarak kendinizi ve oynadığınız karaktere ne kattığınızı daha iyi anlayabilirsiniz.

Yine aynı bağlamda yararlanabileceğiniz başka bir alıştırma, bir ergen gibi davranmaktır. Ergenlik yılları hepimizin asi olduğu zamanlardır. Belki hırçın biriydiniz, belki değildiniz. Başkalarından farklı olmanın, en azından otorite sahiplerinden farklı davranmanın nasıl bir şey olduğunu görün. Bir yetişkin olarak bu duyguların sizi güçlendirmesini sağlayın.