Kıskançlık dozu iyi ayarlanması gereken insani bir duygudur.Yeni doğan kardeşe sahip her çocuğun yaşadığı normal bir süreçtir ‘kardeş kıskançlığı’. Kardeşin dünyaya gelmesiyle çocuk, sahip olduğu her şeyi kaybedeceği ve artık sevilmeyeceği hissine kapılıyor.

Bazı çocuklar kardeşlerini kıskandığını açıkça belli ederken, bazı çocuklar ise kardeşine çok ilgi gösterip ailesinin ilgisini yeniden kazanmak isteyebiliyor. Kardeşini kıskanan kimi çocuklarda ise alt ıslatma, parmak emme gibi daha önce kazanılmış davranışlarda gerileme meydana gelebiliyor. Çocukların bu tür davranışlarının altında ise kaybettiği anne-baba ilgisini rakibinin yöntemiyle geri kazanma çabası olduğunu söylüyor uzmanlar.

Ebeveynlerin ‘Artık sen ablasın, abisin’ gibi cümleler kurmaktan kaçınmalıdır. Kıskançlık hissedildiğinde çocukları birbirine yakınlaştıracak ortamlar oluşturulmalıdır. Onun da bir çocuk olduğunu unutmamak gerekiyor. Övgü dolu ve ayrımcı cümleler kullanmaması gereken ebeveynlerin en ufak bir hatası, çocuklar arasında hayat boyu kıskançlığa neden olabilir. Çocuğun durumu kötüye giderse mutlaka bir çocuk psikoloğuna danışılmalı.

Kıskançlığın doğal olduğunu unutmamak ve büyüğe de çok şey kattığını bilmek gerekir. Çünkü tahtı paylaşmak iyidir. Büyük, her şeyin kendi etrafında dönmediğini öğrenir ve olgunlaşır. Bu sorunla gelen ailelerde anne-baba ilişkisine, annenin stres altında olup olmadığına bakılmalıdır. Eşler arası ilişkilerde problem varsa anne de çocuklarına karşı gergin olur ve sorun çözmede zayıf kalınmaktadır. Anne ve baba arası iyiyse, çocukların ilişkilerinin de daha yumuşak olacaktır.