Gelecek endişesi mi, kaygı bozukluğu mu?
Mazinin kara deliklerinden çıkamamak ya da sürekli karanlık tahayyüllerle istikbal endişesi taşımak… İkisi de bazen öyle bir hal alıyor ki insanın yerinden kıpırdamasına müsaade etmiyor. Bu iki korkuyu aşanlara ise her daim sabır kapısı açılıyor. Hayat maratonunda bazen öyle olaylar yaşarız ki, unutmak mümkün değildir. Güzellikler de olur bu hatıralar arasında, acılar da… Unutamadığımız her an bugünümüzü, şimdi ise istikbalimizi şekillendirir. Haliyle geçmişle birlikte, onun tuğlalarıyla öreceğimiz geleceği de düşünürüz. Lakin bu durumu bazen abartırız. Hâlihazırda karşımıza çıkan imtihanlara karşı…